Ataerkil bir toplumda erkeklerin yaşam alanında olduğu kadar siyasi, eğitim gibi alanlarda kadınları baz almaması gerçekten kabullenmeyecek bir durum. İlk önce inandığımız değerlerin yanında ümmetti olduğumuz peygamberin emaneti olan kadınları, bu kadar görmemezlikten gelmemiz inancımıza şerh düşmemize neden oluyor.
Adana Çukurova Üniversitesi Rektörü Meryem Tuncel, İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Rektörü Handan İnci Elçi, İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Dr. Bedriye Tunçsiper bahsettiğim kadınlar kendilerini ispatlamış isimlerdir. Onlar gibi milyonlarca başarılı çalışkan ehliyet ve liyakat sahibi kadın var bu ülkede.
Neden Şanlıurfa’da kadın rektör olmasın inandığımız dinden tutun değer olarak gördüğümüz liderlerin çoğu kadınların ne kadar değerli varlıklar olduğunu toplumun yarısını oluşturduğunu, diğer yarısını doğurduğunu söylemiyor mı? Bu şehir ne zaman gerçek değerlerin ve kıymetlerin farkına varacak. Ne zamana kadar feodal çağ dışı yöneticilerin vurdum duymaz hallerine dayanacak. 3 milyona yakın bir nüfusa sahip bir şehirde 1 kadın vekil bir kadın belediye başkanı olması ne kadar iç açıcı ne kadar doğru, yıllardan beri mensup olduğu parti için basmadık toprak bırakmayan kadın siyasetçiler sırf aşiretçilik kavramından dolayı vekil sıralaması alamıyor ve arka sıraya atılıyor.
Sabrın başkenti olan kentte sadece kadınların mı sabretmesi gerekiyor, oysaki sabrın sembolü Hz Eyyüp değil miydi? Bana göre birçok kavramı değeri kendi çıkarlarımız doğrultusunda kullanıyoruz.
Neden daima her zeminde doğulu kafasıyla hareket edip kadın yöneticiler istemiyoruz. Oysaki güçlü erkeklerin arkasında bir kadının olduğu kadar güçlü şehirlerin üstünde de kadınların eseri olduğunu unutmamak gerekir. En azından bilgili kültürlü bir kadının tüm şehre katkı ve fayda sağlayabilecek bir merhametti ve şefkati söz konusu olur. Egosuyla toplantılarda boy göstermek yerine inceliğiyle konuşmasıyla hitabetiyle bilgisiyle Harran Üniversitesine level atlatacak bir kadının rektör olarak atanması neden kimsenin aklına gelmiyor. Kadının olduğu yerde barış, huzur, mutluluk olduğunu neden unutuyoruz.
Bugün kadın yöneticilere sahip olan birçok şehirde insanların hayata bakışı bile farklı bugün Isparta Valisi çok saygı değer zamanla mücadele etmiş, tüm zorluklara göğüs gerdiğini yüzünden okunuyor. Ama gel gör ki bizler her ne kadar dalkavuk sözler ile kadınlar güldür çiçektir desek de şehirde neden kadınlara söz hakkı verilmiyor, neden değerli kadınları muteber mevkilerde göremiyoruz diye herhangi bir sorgulamaya giremiyoruz. Rektör olacak kişinin kadın olması için zannetmiyorum hiçbir siyasetçimizin istek bulunduğunu, çünkü tarih boyunca biliyoruz ki kadına söz hakkı verilirse nelere göğüs gerebileceğini ondan dolayı bazı siyasetçilerimiz kendilerinden güçlü isimleri istemediği kadar kendilerinden üstün, bilgili tecrübeli daha fazla katkı sunacak kadınları da istemediğini çıplak gözle görebiliyoruz.
Velhasıl kelam Harran Üniversitesi erkek hegemonyası altından kurtarılıp bir kadın ehliyet ve liyakat dolu ellerine bırakılmalı.
Yazım hatalarınız o kadar göz yoruyor ki bir gazeteciye yakışmıyor. Üzgünüm...