İki meşrutiyet arasında yaşanan istibdat döneminde bile yaşanılanlara boyun eğmeyen gazetecilerinden aldığımız güç ile yürüdüğümüz bu yolda bizi yıldırmak isteyenlere boyun eğmeyeceğimizi herkesin bilinmesini isteriz.
Basın ilke kurallarının yanı sıra aldığımız devlet terbiyesi yapılan haksızlıkların karşısında boyun eğmeme, doğru bulduğun yolda tek başına kalsan bile yolundan vazgeçememe yönünde.
Demokrasiler, basın özgürlüğü ve düşünceyi ifade özgürlüğü ile test edilir. Ülkemizde gazetecilik her zamankinden daha zorlu bir sınavdan geçiyor. Gazetecilik onurlu bir meslektir. Vicdanlı ve dürüst yapıldığında halkın sesidir Yaygın basında ve yerel basında hâlâ haberleri yüzünden darp edilen meslektaşlarımız var.
Dün basın ilke kurallarının ayaklar altına atıldığı bir gün yaşadık. Değerli meslektaşlarım ne oldukları belirsiz, kimin yardakçılığını yaptığını bilmediğimiz bazı kişilerin şiddetine maruz kaldı.
Basın ilke kuralarına göre halka açık olan her alanda basın mensubu haber ve çekim yapma özgürlüğüne sahiptir. Fakat gel gelelim bazı siyasiler tarafından bir kuruma kapak atan ilkokul mezunu bile olduğunu zannetmediğim kişiler sırf bazılarına yaranmak için basın emekçilerin çekimine engel olarak, yaşanan olayın çekilmesine ve kamuoyuna yansımasına izin vermedi.
Karşılaştıkları olay karşısında boyun eğmeyen değerli meslektaşlarımı can gönülden kutluyorum.
Basın mensuplarına yapılan bu çirkin saldırı birçok çevre tarafından şiddetle kınandı. Her ne kadar Urfada basın olarak tek yürek olmasak da yine de şiddete maruz bırakılan değerli arkadaşlarımız yalnız bırakılmadı. Yaşadığımız bu zorlu süreçte halka haber ulaştırmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken gördüğümüz bu muamele kabul edilemez bir durumdur.
Gerek devlet Erkanlarımızın gerek yerel yöneticilerin yapılan bu çirkin saldırı karşısında sessiz kalmamaları gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü basının ihtiyaç duyduğu tek şey halkın sesidir. Halktan başka kimsenin emrinde ve güdümünde olmadığımızı, kimseye ihtiyaç duymadığımızı söylemekte fayda var. Yani anlayacağınız biz size değil sizler bize muhtaçsınız.
Geçmişten günümüze basın hürriyetine yapılan çirkin saldırıların karşısında durduğumuz gibi bugünde saldırıya uğrayan emekçilerin yanında olacağımızı belirtmek isterim.
Sözlerime son vermeden önce şunu da eklemek isterim Basın halkın müşterek sesidir unutmayın bunu.