STK ya da dernekler kendi faaliyet alanlarında sorunların oluşması durumunda gerekli kurum ve kuruluşlara başvurarak çözüm arayışında olanlardır. Kentin hangi sorunu varsa bir araya gelerek o sorunun çözüme kavuşması için mücadele eden kuruluşlardır. Sorunların, eksikliklerin bulunduğu bölgelerde STK ve derneklerin gerekliliği vazgeçilmezdir.
Şanlıurfa'da sorun ararsan çok, çözüm ararsan yok. Bu nedenle STK ve derneklerin sayısı da oldukça çoktur. Yüzlerce STK ve dernek bulunuyor. Ancak nedense bu kuruluşların sayısı bu kadar fazla iken, kentte yaşanan sorunlar da varlığıyla devam ediyor.
STK ve derneklerin sayısı o kadar çoktur ki birçoğunun ismi bile bilinmez. Çünkü sorunları belirtme, ilgili kurumlara iletme gibi görevlerini unutmuş durumdalar. Bunlar sadece tabela üzerindeki isimleriyle varlıklarını sürdürüyorlar. Bu nedenledir ki bazı STK temsilcilerini halen tanımıyoruz, bazı derneklerin isimlerini daha yeni görüyoruz.
Şanlıurfa'nın sorunlarını dile getiren STK'ların sayısı bir elin parmak sayısını geçemeyecek cinsten. Diğer yüzlerce STK ne yapıyor diye sorarsanız, onlar birtakım kurumları ve kişileri ziyaret etmek için kurulmuşlardır herhalde. Bazılarının varlığı yokluğu belli olmazken, diğer birçoğunu düzenledikleri ziyaretlerde çektirdikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşırken görüyoruz.
Siyasi partilere, belediyelere, milletvekillerine ya da herhangi bir kuruma ziyaret gerçekleştiren STK ve dernek temsilcileri bazı alanlarda yaşanan sorunları ilgili kişilere iletmeyi ve vatandaşlar için çözüm arayışında olmayı düşünmezler. Sadece rutin ziyaretlerle birkaç kuru sözle sohbet gerçekleştirirler. Ondan sonra da sanki büyük çalışmalar gerçekleştirmişler gibi övünerek poz verirler. Öte yandan sorunlarla karşı karşıya kalan vatandaşlar aradıkları STK temsilcilerini bulamazlar.
Öte yandan Şanlıurfa'da STK denildiğinde birtakım emperyalist ülkeleri kınamak için bir araya gelen kuruluşlar akla gelir. Haksızlık karşısında elbette tepki göstermek için STK'ların bir araya gelmesi gerekir. Bu durumu yanlış bulmuyorum. Ancak varlıklarının sebebini, asıl görevlerinin buna yönelik olması eleştirilecek bir durumdur.
Bazı Oda başkanlıklarının yöneticileri de STK'ların sergilediği bu davranışlardan geri kalır bir yanı yoktur. Şanlıurfa'nın gündemiyle alakalı görüşlerine başvurmamız gerektiği yöneticileri yerinde bulamıyoruz.
Örneğin başkan yoksa başkan vekilinin görevi yürütme yetkisi vardır. Ancak başkan vekilinin ifadelerine bakılırsa sadece başkan vekilinin sıfatı olduğunu başka hiçbir yetkisinin olmadığını görüyoruz. Çünkü malum kişinin düşüncesi, başkan olmadan kamuoyunu bilgilendirici açıklama yapmak başkanı küçük düşürmek oluyormuş. Nerede kaldı bu başkan vekilliği.