31 Mart seçimleri ile seçmenin siyasi partilere yerinde bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Siyasi partiler bazı küçük partileri de yanına alarak ittifak kararı aldılar. Sonuç olarak seçimlerde iki taraf rekabet içinde oldu. Bunlardan biri Cumhur İttifakı iken, diğeri Millet İttifakı oldu. Ancak bu ittifaklar sandıklara o kadar yansıdı ki, iktidar olan Ak Parti, en önemli metropol kentlerinden olan Ankara ve İstanbul'u CHP'ye kaptırdı. Bu ittifakların kazananı da oldu kaybedeni de... Ancak en çok kaybedeni HDP oldu galiba. CHP yıllardır peşinde olduğu metropol kentleri ittifak sayesinde aldı. MHP ittifak sayesinde kazandığı il sayısını artırdı. Ak Parti ise HDP'nin en büyük kalelerinden olan Şırnak'ı büyük farkla almayı başardı. Bu durumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sevinci de sözlerine yansıdı. Yalnız burada Cumhur İttifakının bir etkisi yoktu. Öte yandan ittifakta elindeki illeri kaybeden HDP'nin zararlı çıktığını söyleyebiliriz. Ama bunların altında yatan diğer sebeplerin de olduğunu düşünüyorum. Çünkü HDP açısından öyle bir tablo sergilendi ki sanki seçmen resmen bir mesaj verdi HDP'ye...
Ak Parti de belki ittifakta fazla bir yarar sağlamadı ama bazı illerde büyük oy kaybını önledi. Örneğin Şanlıurfa'da Cumhur İttifakı Ak Parti'ye oy getirdi. Çünkü bazı ilçelerde MHP'nin oyları da kayda değer nitelikte ve bu oylar da direkt olarak Ak Parti'ye gidiyor. Özellikle Ak Parti listesinde aday olarak çıkmayan ve Demokrat Parti'den aday olan eski belediye başkanlarının Büyükşehirde Ak Parti'ye kapı aralamaları da ciddi faydası oldu.
Şanlurfa'da da kaybeden HDP oldu. Çünkü 2014 yerel seçimlerde Şanlıurfa'nın 4 ilçesini kazanan HDP, Halfeti, Bozova ve Viranşehir'i bu seçimde kaybetti. Özellikle 30 yıldır HDP'nin elinde olan ve Şanlıurfa'daki kalelerinden biri olan Halfeti'nin Ak Parti'ye kaptırması çok şaşırtıcı bir durum oldu. Önceki seçimlerde küçük bir farkla Viranşehir'i kazanan HDP, bu seçimde Viranşehir'i de küçük bir farkla kaybetti. Ceylanpınar'da da tahmin edilen olmadı. 2014 seçimlerinde Ceylanpınar'da HDP ile Ak Parti arasında çok az bir fark vardı ve ilçeyi Ak Parti kazanmıştı. Bu seçimde ise belediye başkanı Menderes Atilla'nın Demokrat Parti'den aday olması sonucu burada Ak Parti'nin oylarının bölüneceği ve karlı çıkan tarafın HDP olacağı tahmin ediliyordu ama Ceylanpınar'ı Ak Parti büyük farkla almayı başardı.
HDP'nin Şanlıurfa'da sadece Suruç'u kazanması ve elinde bulunduran diğer ilçelerde oylarını koruyamaması, seçmenin HDP'ye bir mesaj verdiğinin göstergesidir. Bilindiği gibi HDP, Büyükşehirde ve merkez ilçelerde aday çıkarmadı, Saadet Partisi'nin adaylarını destekleme kararı aldı. Ancak Bu durumdan HDP'nin seçmeni memnun değildi. Çünkü seçmen, Şanlıurfa'da yüzde 30 oy oranına sahip HDP'nin Büyükşehirde aday çıkarmasını istiyordu. Muhalefet partilerinin destekleyecekleri adayların Saadet Partisi'nden gösterilmesi ve burada HDP'nin düzenli bir çalışma yapmaması da kaybetme nedenlerinden biridir. Öte yandan Şanlıurfa'nın tümünün oylarına talip olduğunu söyleyen Saadet Partisi Büyükşehir adayı Sabahattin Cevheri'nin de HDP ile arasına mesafe koymasını da kazanmama nedenlerinden biri olduğunu söyleyebiliriz.
HDP'nin zarar gördüğü bir diğer neden ise ilçelerde seçmenin tercih ettiği adayların gösterilmemesi oldu. Yani seçmen HDP'nin çıkardığı adaylarla sıcak temas kuramadı. Şanlıurfa'da HDP'nin 4 milletvekili bulunurken, sadece 2 vekili Şanlıurfa'da seçim çalışmalarını yürütüyordu. HDP bu seçimde Şanlıurfa'nın üzerinde pek durmadı. Sanki Şanlıurfa'yı zaten alacağı gibi bir görüş hakimdi.
HDP'nin merkezde desteklediği Saadet Partisi Büyükşehir adayı Sabahattin Cevheri'nin sandıktan başarıyla çıkacağı Şanlıurfa kamuoyuna yansımıştı bile. Cevheri, çaldığı her kapıdan destek alıyordu. Ama seçime son iki gün kala Cevheri'nin esprili konuşmasının ulusal medyada çarpıtılması büyük zarar verdi. Bir yandan medyada aleyhine çıkan haberler, diğer yandan Cevheri'nin kendisini yeterince savunamaması ona kaybettirdi.
Merkezde Saadet Partisi'ne seçimi kaybettiren bir diğer neden de HDP ile açık bir şekilde köprü kurmaması oldu. Çünkü HDP Sabahattin Cevheri'yi desteklerken, bunu açık bir şekilde yapmadı. Bir yandan HDP'nin merkezde aday çıkarması, tekrar adaylarını çekmesi, Saadet Partisi'nin HDP ile mesafede bulunması seçmenin kafasını karıştırdı. Meclis üyeleri pusulasında bile bu şaşkınlık hissediliyordu. Çünkü HDP Meclis üyeleri adaylarını göstermesine rağmen HDP seçmeni Meclis adaylarında yine Saadet Partisi'ni tercih etti.
Yani bu seçimde HDP düzenli çalışmadı, seçmene kendini tam olarak kanıtlamadı.
Şunu da unutmamak gerekir ki Ak Parti'nin burada kazanması adaylarının çalışması değildir. Ak Parti belediye başkanları bu başarıyı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a borçludur.