Yerel seçimler belli bölgeleri kapsar. Sadece belediyelerin çalışmalarını sergiler. Hangi partiden hangi belediye başkanı, daha iyi proje sunarsa halkı da o derece ikna eder.
Vatandaşlar seçeceği belediye başkanının seçildiği kente daha iyi hizmetler sunmasını ister. Kentin daha çok üretmesini sağlamak, o kentte herkesin daha çok kazanmasını ister. Örneğin Ankara ya da İstanbul'da belediyenin yaptığı çalışmalar Şanlıurfa halkını pek fazla ilgilendirmez.
Şanlıurfalılar kendi il sınırları içerisinde ulaşım, su, tarım, hayvancılık, sanayi gibi konularda daha iyi çözümler ister. Sorunların yaşandığı zamanlarda karşısında muhatap bulmak ister.
Vatandaşlar yaşadığı kentin pırıl pırıl olmasını, şehirde rahat bir şekilde engellere takılmadan dolaşmak ister. Kentte hayata geçirilecek projelerle hem kendisinin hem de komşusunun üretim yaparak kazanmasını ister.
Bu nedenle vatandaşlar A partisi iyidir, B partisi kötüdür gibi konulara pek takılmaz. Çünkü kentin sorunlarını bilecek ve çözecek olan parti değil belediye başkanıdır. Belki bazı çalışmalarda diğer siyasiler de destek verebilir. Ama ilk sırada belediye başkanının profiline bakılır.
Belediye başkanı seçildiği kenti düşünmezse, orada yaşanan sorunları anlamazsa, başka bir belediye başkanı aynı partiden olsa bile gelip hizmetten geri kalan kent için elini taşın altına koymaz. Ve çalışmalar için de tek muhatap olarak belediye başkanları görülür.
Bütün bunlar göz önünde bulundurularak, vatandaşlara siyaset mesajı vermek yerine her şehir için devasa projeler sunulmalıdır.
Her kentin sorunları üzerinde ayrı ayrı durulmalı ve bu kentin sorunlarına çözüm bulunmalıdır. Seçim propagandasını yapan siyasi partilerin genel başkanları da siyasi konuşmalarından çok, gittiği kentin sorunlarını gündeme getirmeli ve bunun çözümüne yönelik projeler sunmalıdır.
Örneğin bir siyasi parti genel başkanının Şanlıurfa'ya gelerek yaptığı mitingde Şanlıurfa'ya yapılacak projelerden bahsetmiyorsa, Şanlıurfa'nın sorunlarından çok İstanbul'daki projelerden bahsediyorsa, bu partinin genel başkanı Şanlıurfa'da yaşayan vatandaşları destek almak için hiçbir şekilde ikna edemez.
Ancak ülkemizde siyasetten bağımsız hiçbir şey düşünülemiyor. Birçok bölge sorunlarla boğuşurken, çözüm yollarının bulunmasını sabırsızlıkla beklerken, siyasi partilerin genel başkanları siyaset yapmakla meşgul oluyor. Biri bir laf söylüyor, öteki cevap veriyor ve bu konu günlerce tartışılıp gidiyor.
Bir parti lideri yaptığı mitingde diğerine yükleniyor, öteki bundan şikayetçi olarak mahkemeye başvuruyor.
Sözde belediye projeleri üzerinden yürütülen yerel seçim, bir anda siyasi olarak da sınırlı kalmıyor, sadece birtakım kişilere doğru yöneliyor. Yani seçim propagandası çerçevesinde şahsiyetler üzerinden siyaset yapılıyor.
Bu durumda da zaten projeler, çözümler geri planda kalıyor.
Bu nedenle seçim propagandası amacından sapıyor. Ancak unutulmamalıdır ki bir partinin öteki partiden daha fazla konuşması, daha iyi konuşması hiçbir fayda sağlamaz. Çamur içinde yaşayan millet ne yapsın edebiyatı!