Bir kişinin herkes tarafından bilinmesi, bütün kesimin onu tanıması hayata geçirdiği çalışmasıyla olur. Topluma ne kadar faydalı eser bırakırsa, o kadar tanınır, o kadar övgü alır. Bir siyasetçi, bir Belediye Başkanı da öyle... Çalışmasıyla kendini topluma tanıtmalıdır.
Bu konuda en önemli örnek olarak Tunceli Belediye Başkanı seçilen Fatih Mehmet Maçoğlu olabilir. Çünkü bugün sokakta kime sorarsanız, Fatih Mehmet Maçoğlu'nun Türkiye'de Türkiye Komünist Partisi'nin tek Belediye Başkanı olduğu cevabını alırsınız. Maçoğlu, en çok da Komünist Başkan olarak tanınıyor.
Peki ne oldu da bu Komünist Başkan Türkiye'de bu kadar kısa sürede gündeme geldi ve herkes tarafından tanınan biri oldu? Ücret karşılığında televizyonlara çıkıp konuşma mı yaptı? Türkiye'nin her tarafında billboardlar mı astı? Bunlara hiç gerek kalmadı. Hatta her gün televizyonlara çıkıp konuşma yapsaydı bile bu kadar kendisinden bahsettiremezdi.
O reklam peşinden koşmak yerine yapması gerekeni yaptı. 2014 yerel seçimlerde Tunceli'nin ilçesi olan Ovacık'ta Belediye Başkanı seçildikten sonra ilçesinin kalkınması için en büyük yatırımını gerçekleştirmek için kollarını sıvadı. İlçe Belediyesinin borçlarını kapatmak için çalıştı.
Ovacık'ta sürekli projelerini üretim üzerinde yoğunlaştırdı. Lüks yaşamı bir yana bıraktı, israftan kaçındı. Kullanılmayan hazine arazilerini işledi, ilçede temel gıdalar üretildi. Küçücük ilçeden başka illere ihracat bile yapıldı. Vatandaşlar, ulaşımı ücretsiz kullandı, suyu 50 kuruşa aldı. Komünist Başkan da makam aracına binmek yerine belediye otobüsüne bindi, halkla hep iç içe oldu. Belediye personellerinin maaşını artırdı, kendisi de bir işçi gibi elini taşın altına koydu. Belediyeye kaynak sağladı, öğrencilere burs verdi. Belediyenin bütün çalışmalarını aydan aya listeledi, şeffaf bir belediyecilik sergiledi. Vatandaşların belediye ile kucaklaşmasını sağladı.
Komünist Başkan bu seçimde de Ovacık'ta değil, Tunceli'de aday oldu ve kazandı. Türkiye'de Komünist Partisi'nden tek Başkan oldu. Her taraftan dikkatleri üzerine çeken Komünist Başkan reklam yapmadı, medyayı kendine çekti. Medya onun peşinden koştu, onu televizyonda konuşturdu, gazetede yazdı. Yani Maçoğlu, yaptığı icraatlarla reklam oldu, herkes onu tanıdı. Hatta Rusya'nın ilçesinde bile Başkan çıkaramayan Komünist Partinin Türkiye'de bir ili kazanmasının düşünülmesi gerektiğini söyleyenler oldu.
Daha önce Tunceli'nin nerede olduğunu bilmeyenler ilçesi Ovacık'ı tanıdı. Bu çalışmaları Tunceli'nin de turizmine katkı sağladı. Herkes buradaki yönetimi merak etti, Tunceli'ye doğru yol aldı.
Bir de bizim Şanlıurfa'ya dönelim. Dünya tarihine yön veren Göbeklitepe için o kadar reklam yapıldı, o kadar para harcandı, yine de Komünist Başkan kadar dikkatleri üzerine çekemedi. Belediye Başkanlarımız ulusal medyada programlara katılıp yaptıkları çalışmaları anlatsa da yine o kadar dikkatleri üzerine çekemedi.
Şanlıurfa'da 14 milletvekilimiz var, bu milletvekillerimizin bir kısmı bırakın Türkiye'de tanınmayı, Şanlıurfa'da bile tanınmıyorlar. Sokakta vatandaşlara mikrofonu uzattığımızda milletvekillerimiz kimdir diye sorduğumuzda sadece bir kısmını tanıdıklarını görürüz. Hatta bazen karşılaşıyoruz, milletvekilleri bir yere ziyaret gerçekleştirdiği zaman vatandaşların aralarında fısıldaşarak kim olduğunu soranları gördük. Ancak Milletvekillerimizi tanımayan vatandaşlar, yüzlerce kilometre ötede Fatih Maçoğlu'nun kim olduğunu söyler.
Bir kez daha anlıyoruz ki toplumda tanınmak için reklam yapmaya gerek yok. Tanınma icraatla, topluma yararlı bir eser bırakmakla oluyormuş. Böyle bir başarıyı, farklılığı Şanlıurfa'da da görmek isteriz.