Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Şanlıurfa'yı ziyaret ettiği sırada, Şanlıurfalıların en yüksek oy oranlarıyla hükümete destek verdiğini belirtti. Ardından "Şimdi Şanlıurfa bedel ödeme noktasında değil, bedel alma noktasındadır. Şanlıurfa'dan hiçbir alacağımız yok. Şanlıurfa'ya verecek çok borcumuz var. Merkezi hükümet, elinde ne varsa Şanlıurfa istemeden verecek. Al bu senin hakkın diyecek. Çünkü Şanlıurfa'dan yüzde 70'le kazanmışız." ifadelerini kullandı.
Sayın Arınç'ın "Şanlıurfa ne isterse, hükümet verecek" sözünü unutmayalım. Şanlıurfalılar olarak ne mi istiyoruz? Öncelikle ve en önemlisi gerçekleri görmenizi istiyoruz. Şanlıurfa'nın Ak Parti'ye en yüksek desteği veren iller arasında bulunduğunu ancak en fazla sorun yaşanan kent olduğunu kabul etmenizi istiyoruz. Bunun için Şanlıurfa'ya hizmet etmeyen, Şanlıurfalıları küstüren görevini yapmayanlardan yetkiyi almanızı istiyoruz. Bugün vatandaşların ağzından çıkan "O kadar destek vermemize rağmen bu durum mu bize reva görülüyor!" sözleri oluyorsa, mutlaka bir eksiklik var demektir.
Daha istediğimiz çok şey var! En genç nüfusa sahip olan kentimizde, işsizlik rakamları Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Biz iş olanaklarının artırılmasını ve işsizlik rakamlarının en aza indirilmesini istiyoruz. Her gün İŞKUR kapısında umut bekleyen işsiz babaların "Eve ekmek götüremiyoruz. Ne iş olursa çalışırız" sözlerini duymamızın son bulmasını istiyoruz.
Sağlıkta her gün aynı çileyi yaşamak istemiyoruz. Hastanelerin koridorunda bırak oturmayı, adım atacak yer olmadığını, hastanelerin yetersiz olduğunu, bazı bölümlerde doktorların olmadığını ve sağlıkta ihtiyacın karşılanmadığını görmenizi istiyoruz. Bu yoğunluğu azaltmak için doktor sayısını mı artıracaksınız, şehir hastanesi mi yapacaksınız ne yapacaksanız bir an önce yapmanızı istiyoruz.
Yıllardır bitmeyen çile olan trafik sorununu kaide almanızı, bu sorunu daha fazla artıran projelerin son bulmasını istiyoruz. Çarpık kentleşmeden kaynaklanan trafik sorunu için kalıcı çözüm getirecek projeler istiyoruz. Turizmde ön plana çıkmak için uğraşan kentimizin uçak seferlerinin yetersizliğinin sona ermesini, hızlı tren projesinin artık uygulamaya geçmesini istiyoruz. Yanlış projelerle kentin parasının boşa harcanmamasını istiyoruz.
2019 Göbeklitepe Yılı olarak ilan edilmesine rağmen turizmin kaymağını başka kentler yiyor. Konaklama, ulaşım sorunlarının bir an önce bitmesini istiyoruz. Kentimizin daha çok tanıtılmasını, turizmde önemli değerlerimizin görülmesini, hatta tanıtıma katkı sunan dizilerin, filmlerin kentimizde çekilmesini istiyoruz. Kısacası turizm konusundaki hakkımızı haklı olarak istiyoruz.
Eğitimde açıklanan verilerde sürekli sonlardayız. Bunun en önemli nedenleri okul ve öğretmen eksikliğidir. Öğrenci sayımız bazı illerin toplam nüfusundan fazla iken, 7 bin civarında öğretmen açığımız bulunuyor. Birçok okulda 25 kişilik dersliklerde 45-50 kişi eğitim görmek zorunda kalıyor. Bu açığın kapatılmasını ve eğitimimizdeki eksikliklerin giderilmesini istiyoruz.
Kentimizin en büyük sorunlarından biri elektrik sorunudur. Yıllardır bitmeyen elektrik çilesi devam ederken, her gün sebepsiz yere kesinti yaşanıyor. Çiftçiler, kesinti nedeniyle ektiği ürünü sulayamazken, esnaf makine çalıştıramıyor, iş yapamıyor. Vatandaşlar haksız yere yüksek yazılan faturalar karşısında çaresiz kalırken, hakkını arayacak bir kapı bulamıyor. Enerji şirketi borcu nedeniyle vatandaşların elektriğini kesip üzerine parasına bloke uygularken, bunun sorumlularını Allaha havale ediyor. Biz çaresiz kaldığımız bu soruna hükümet olarak el atmanızı, hak yiyenleri denetlemenizi ve hakkımızın verilmesini istiyoruz.
Sanayide desen yine gerilerdeyiz. Bir fabrikada çalışmak için işsizler yine sıraya girmiş bekliyor. Fabrikaya girmek, memur olmaktan daha zor hale gelirken, Şanlıurfa'nın istihdam alanlarının artırılmasını istiyoruz.
Geniş, verimli, bereketli tarım arazilerine sahip bir kentimiz varken, üretimde sürekli alt seviyelerdeyiz. Yine yanlış çalışmalar ve görev aksatmalar nedeniyle ekinler ya su yetişmemesinden dolayı ya da tarım arazilerinin göle dönmesinden dolayı kuruyor. En büyük örneği Suruç ilçesinde görüyoruz. Su tahliye kanallarının yetersiz olmasından ve düzenli yapılmamasından dolayı ilçe adeta adaya dönüyor. Yani bir tarafımız çölken, diğer tarafımız göl oluyor. Tarım politikalarının denetlenmesini, düzeltilmesini istiyoruz.
Üretim yapılabilecek arazilere çam değil, gelir sağlayacak ağaçların dikilmesini istiyoruz. Orman bakımından en fakir kentlerden biri olan Şanlıurfa'da artık imarın tarım arazilerine değil, kıraç alanlara verilmesini istiyoruz. Kendiniz de havaalanından kent merkezine gelince belki görmüşsünüzdür, Karaköprü'deki fıstık ağaçlarının kesilerek yerine binalar yapıldığını. Yeşil ve tarımsal üretimi artış gösteren bir kentin oluşması için imar projelerinin denetlenmesini istiyoruz.
Bu saydıklarım daha istediklerimizin bir kısmı. Biz daha çok şey isteyebiliriz ama bunda haklıyız. Çünkü sorunlarımız oldukça fazla ve bu sorunlar bir türlü çözüm bulmuyor. Sizin de belirttiğiniz gibi biz en büyük destek vererek üzerimize düşen görevi yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Ancak sizin de artık Şanlıurfa'nın üzerine düşmenizi, ayrıcalık vermenizi ve bu sorunları bitirecek çalışmalar yapmanızı istiyoruz. En önemlisi de kurumları sürekli denetlemenizi, kentin geleceğini düşünmeyenleri uzaklaştırmanızı istiyoruz. Madem Şanlıurfa bedel alma noktasında olduğunu söylüyorsunuz, daha fazlasını yapmalısınız!