Genel olarak bakıldığında toplumu toplum yapan birçok argümanın olduğunu biliyoruz, bu argümanların hepsi temelde tek başına bir anlam ifade etmeyen ve birleştiği zaman toplumun temelini oluşturan olgulardır.
Örneğin; Ahlak kuralları, yazılı kurallar ki biz bunlara kanun, anayasa, yazılı anlaşma ve benzeri birçok toplumun düzenini sağlamaya yönelik olan aklımıza gelen her yönlendirici durum ve davranış, toplumun temelini oluşturur.
Temel hak ve hukuka uygunluk ilkesine dayanan ve örf ve adetlerini benimseyen toplumlar, kendi içinde bir uyum ve hayata karşı güzel bir sinerjiyle yaşamını sürdürür.
Geri kalmış toplumlarda, yüksekte ataerkil misali bir yapıya boyun eğmek durumundadır, bu aslında ilkel toplum olma bilincinin de değişmez yazgısıdır. Çağdaş toplumlarda ise bu tam tersidir, bireyi ön plana çıkaran ve düşüncesine belli çerçeveden ve sınırdan saygı gösteren çağdaş toplumlar ise günün, zamanın, global ölçüde daha uyumlu ve daha eleştirel ve yönlendirilebilir, katı despot olmayan bir yaklaşım içindedirler.
Sakın ola ki çağdaş toplum derken tam özgürlükçü serbest bir toplum bireyi aklımıza gelmesin, kasıt çağdaşlık ve özgürlük derken toplumun belli kurallarına saygı ve toplumun dinamizmini bozmadan yaşama ve fikir üretme düşüncesi olduğunu da unutmayalım.
Unutulmamalıdır ki her toplum kendi dini inanış kültür ve bulunduğu coğrafyaya göre değerlendirilmeli ve ona göre bir fikir ve anlayış içinde bulunulmalıdır.
Neticede toplumda canlı gibi doğar, büyür, gelişir ve çeşitlenir. Ama temelde çeşitlenirken ve gelişmeye odaklanırken temelde yine kökünden ilham alır, geçmişte kendi toplumuna yön vermiş ilim bilim sahiplerinin verdikleri eserler, bakış açıları ve ortaya koydukları tutum ve davranışlar en büyük rehberdir. Yapılan yenilikler neticesinde oluşan yeni neslin kendi kökünden bağımsız hareket etme noktasında bir fikir benimsemesi o toplumun yozlaşmasına ve toplum içindeki çatlakların derinleşmesine sebebiyet verir ki buda çok tehlikeli bir süreci beraberinde getirir.
Kısacası kendi kökünden beslenmeyen yenilik ve atılım sonunda yine hüsrana uğrar yok olamaya mecburdur.
Bir başka haftalık yazımda görüşmek üzere esen kalın…
Topluma yön veren yazıların olacağına eminim başarılarının devamını dilerim dayım
Çalışmalara devam Murat KÜÇÜK , zamanla toplumu aydınlatan yön veren köşe yazılarınız olacaktır.
beğenmedim.