Değerli anneler, babalar, sevgili çocuklar Cuma günü okullar Yaz tatiline girdi ve milyonlarca çocuk ve genç karnelerini aldılar. Bol yıldızlı takdirnameli karnelerden tutun da bol zayıflı vasat karnelere kadar çocuklara gençlere ve ailelerine söyleyebileceğim; bu çocukların başarılı olması sizin elinizde önce çocuğun sorumluluğunu alın onunla duygusal bir bağ kurun.
Bugün karne alanlardan çok, karne alanların ebeveynleri hakkında da konuşmak gerek aslında. “ Her şeyin en iyisini aldım daha ne yapayım mantığını bir yere koyun ve bir kere daha düşünün eğer aksini düşünüyorsanız burada yanlış giden bir şeyler var demektir . İnsanlar duygusal bir varlıktır. Bu da şu anlama gelir. Sevgi, korku, nefret, azim, kararlılık, utanma, gururlanma gibi, bir sürü “elle tutulup gözle görülmeyen” şey de insanın mayasında bulunur.
Bazı ebeveynler, çocuğun temel ihtiyaçlarını karşıladıklarında üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini düşünse de ne yazık ki öyle değildir. Kendisine değer verilmediğini düşünen, ne yaparsa yapsın ebeveynlerini memnun edemeyeceğini anlayan bir çocuğun akademik başarısı, pek başarılı olması beklenen görülen bir durum olamaz. Buradaki itici güç önce ebeveyndir, ancak çoğu ebeveyn sorumluluğu çocuğa ya da çocuğun öğretmenlerine atarak olaydan sıyrılıverir, yani öyle olduğunu sanır.
Bu karneler, notlar, dersler, sınavlar hakkında anlatmaya başlasak roman olur hakikatten. Zaten çocukların yeteneklerine uygun eğitimler aldığı, kendilerini geliştirme imkânlarının sunulduğu bir eğitim sistemimizin olması, hepimizin hayali. Bu noktada nihai amaç, matematik, Türkçe vb. dersler konusunda başarılı bir insan yetiştirmenin yanında, öncelikle ‘iyi bir insan’ yetiştirmek olmalı. Ebeveynlerin sadece temel ihtiyaçları karşılamanın yeterli olduğunu düşünerek düştüğü hatayla, eğitim sistemi olarak, “dersleri iyi anlatıp ezberletilirsek nitelikli bir vatandaş yetiştiririz” düşüncesi ne yazık ki birbirine çok benzer.
Sonuç olarak, iyi karne, kötü karne diye bir şey vardır. Ancak bu karneler sadece öğrencilerin eseri değildir. Bu bilinçle hareket edildiğinde, başarının da kendiliğinden gelmesi kaçınılmazdır. Bu tatil, bunları düşünmek ve eksikleri tamamlama gücünü bulmak için iyi bir fırsat. Herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirip getirmediğini gözden geçirmesine bir vesile. Tatilde, ailecek bol bol eğlenin, okul zamanı olduğu için ertelediğiniz planlarınızı- etkinliklerinizi uygulamaya geçirin. Bir de kitap okuyun, kitap size farklı dünyalar açan bir pencere...
Hepinize mutlu günler