Edep aklın tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı, aklı kadar şerefli, şerefi kadar kıymetlidir.
Sünneti seniye edeptir, hiçbir meselesi yoktur ki altında bir nur ve bir edep bulunmasın.
Ana ve babaya, akrabaya, eşlere, evlatlara, komşulara, Müminlere, gayrimüslimlere, tüccarlara, müşterilere ve yöneticilere, fert ve toplumlara, canlı ve cansız tüm yaratılmışlara; “davranış, edep ve Ahlakı”nı yaşayarak öğreten Başöğretmeniz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizdir!
Ne yazık ki şimdiki gençlerimiz çok vurdumduymaz yetişmekte örf ve adetlerini unutmuş vaziyette yaşamaktalar.
Başını eşarp ile kapatan kızlarımız maalesef Tesettüre hakkıyla itina göstermiyorlar.
Genç kızlar başörtü mücadelesini kazanıp başlarını örterken sözüm bazı kızlarımıza olacak başlarını örterken ne yazık ki tesettürü kaybettiler.
Başlarını bir şekilde örten, oradan aşağıya doğru bakıldığında şeffaf kumaşlar, dar elbiseler, “başım örtük ama sen yüzüme bak” dercesine boyanmış yüzler ve gözler, davranışlardaki hafiflikler, zorunlu olmayan birliktelikler, olmayacak yerlerde bulunmalar.
Parklarda bahçelerde el ele, baş başa, sarmaş dolaş oturmalar ve gezmeler, sağa sola sigara dumanını üfleyerek yakışıksız görüntüler sunmalar ve flört edenler…
Bu edepsizlikler göz önüne alındığında karşımıza “kısmen örtülü çıplakların çıktığını üzülerek ve ibretle görüyoruz.
Televizyon programlarında evlenmek için namusunu beş paralık edenler utanmazlar kanal-kanal gezip başını örten bazı kendini bilmez satılmış kadınlar namuslu tesettürlü kadınlara hakaret ettiklerinin farkındalar mı acaba.
Kızlarımızın, gençlerimizin ve imanlı tesettürlü kadınların namuslu yaşantılarına edepsizlik ile edepli görünmeye çalışıp gençlerimizi zehirleyen bu evlenme programlarına “RTÜK” neden sessiz kalıyor.
En serseri ve asri (modern çağa uygun hareket eden) bir genç dahi refika-i hayatını namuslu ister.
Başka yazıda buluşmak üzere Allah'a emanet olun.