Şanlıurfa güzel şehrim, canımdan çok sevdiğim, doğduğum yer Hz. İbrahim a.s doğduğu birçok peygamberin yaşadığı peygamberler şehri diye akıllarda kalan Hz. Üstad Bediüzzaman'ın taşıyla toprağıyla mübarek dediği Şanlıurfa.
Şanlıurfa deyimi ne yazık ki yazılarda, söylemlerde il merkezine girerken tanıtım levhasında kalıyor.
Turizmde, sporda, kültürde, gelişimde, maneviyattan Urfa'nın örf ve adetlerinden uzaklaşmamızdan dolayı Şanlıurfa diyemiyoruz. Şanssız Urfa demekten kendimizi alamıyoruz.
Şanlıurfa, turizmde 2019 yılının Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi neticesinde beklenen tanıtımdan ve kazanımdan istifade edemediği kanısındayım.
Şanlıurfaspor 1969 yılından bu tarihe kadar en kötü durumunu 2019-2020 sezonunda en kötü yönetimi ve aldığı sonuçlar ile 'Kara Yılı'nı yaşamakta olduğu, Urfaspor'u ve futbolcuları bu hale getirenler utansın diyorum.
Şanlıurfa Valiliği, büyükşehir belediye başkanı bu kötü gidişe dur demek için mevcut kulüp başkanı ile görüşüp kongre kararı aldırması gerek. Veyahut Valilik tarafından kayyum atılması lazım. Urfaspor hasta, ölüyor.
Ölüsüne ağlayanı yok. Ölmüş, mevtasını kaldıranı yok. Mezarını yapacak kimsesi yok. Ne olur yetkili merciler Urfaspor'u ve futbolcuları liyakatsiz yönetimlerin eline bırakmayın!
Gelişim ve kalkınmada sözler var fakat icraatta bir gelişmenin olmadığı görülmekte.
Şanlıurfa'da ulaşımı kolaylaştırmak için toplu taşıma sistemine katılan Trambüs, 2018 Kasım ayında hizmete girecekti. 2020 yılına giriyoruz, hala bir gelişme yok. Neden bu ilin yetkilileri sessiz kalıyorlar!
Trambüsün neden toplu taşıma kervanına katılmadığı, varsa bir sorunu neden çözülmüyor.
Çevik kuvvet kavşağı, kangren olmaya devam etmekte, üst yolun trafiğe açılmasından sonra 3 ay gibi bir zaman geçmesine rağmen işler durmakta, gözle görünür bir gelişme olmamaktadır.
Kuzey-Batı çevre yolu bitmesi-bitirilmesi için çalışmaların yapılmadığı yetkili kurumlar ve sorumlular neden bu kadar önem arz eden Kuzey-Batı çevre yolunun bitirilmesi için girişimlerde bulunmazlar, anlamak mümkün değil.
Kurumlar vatandaşın derdine çare olmak yerine köstek olmaya, zorluk çıkarmaya çalışıyorlar.
Milletin derdi ile dertlenen yok, iş yapmak isteyenlere hep zorluk, bürokrasi git-gel.
Bugünlerde 2020 yılına gireceğimiz Türkiye'sinde hala bürokrasi, keyfi hareket ve vurdum-duymazlık kamu-kurumlarda devam ediyor devam edecek de.
Dertleri vatandaşa zorluk çıkarmak olan kurumlara kim dur diyecek.
İnsanlar yalanlara alıştıkça gerçekleri söyleyenlerden nefret ederler.
Makam sahipleri, ellerine geçen bu fırsatı adaletle, liyakatle, kaliteli hizmetle değerlendirseler, hem kendileri hem toplum kazançlı çıkar. Vicdanları rahat olur. İnsanların duasını da almış olurlar.
Başka yazıda buluşmak üzere kalın sağlıcakla.
Urfasporu kara tarihi yaşattılar sonra istifa ettiler, yazıklar olsun