Kadınlar Türkiye kupası basketbol müsabakaları Şanlıurfa da yapılıyor. Hani o televizyonlarda ilgi ile izlediğimiz ve tutuğumuz takımların sporcularının olduğu basketbol ligi var ya, işte o ligde mücadele eden kadın basketbolcuların katıldığı Türkiye kupası karşılaşmalarından
bahsediyorum.
Hiç bir şey tesadüf olamaz, bir an için düşünüyorum da bu karşılaşmalar ege veya Akdeniz yada iç Anadolu da yapılacak olsa inanın düzenlendiği şehir ihya olur ve Türkiye gündeminde günlerce
konuşulurdu.
Bir dostlar meclisindeydim ve konuşulan konuya şahit oldum, konu şu, Şanlıurfa’nın yemek kültürü arasında bulunan ciğer ve ciğercilerin uyguladığı fiyatlar. Tabiri yerinde ise adı kulağına değmiş Urfalı ünlü bir dürümcüde size inanılmaz bir fiyat söyleyeceğim bunu söyleyen çok güvendiğim gerçekçi konuşan bir kişi, bir bardak ayranın 9 TL’ye masaya geldiğini söyledi.
Düşünün 2 kilogram yoğurt fiyatına bir bardak ayran içiyorsunuz. İnanın benim boğazımdan geçmez yarıda durur be. Hani parasından değil de bir bardak ayrana 2 kilogram yoğurt parası vermek insana ağır geliyor. Yanı sıra bir porsiyon kuşbaşı aynı masaya 36 TL’ye gidiyor.
İşte esnafımızın 2019 Göbeklitepe yılına hazırlanış şekli bu. Biz bu halle mi turizm yılına hazırlanıyoruz. İlk etapta kendi kendimizi kazıklıyoruz, ardından turistlere sıra gelecek. İnanın anlam veremiyorum bu duruma ilginçlikler diyarı. Yani az ve öz kazanç yerine çok kar ve kazıktan kazanmayı yeğliyor esnafımız.
Şimdi basketbola gelelim tekrardan, Göbeklitepe yılında basketbol federasyonu inanın bizlerden daha duyarlı çıktı. Bu yıl içerisinde Şanlıurfa da düzenlenen ki buna milyar verseniz böyle bir organizasyon gerçekleştiremezsiniz ve bu organizasyon tamamen Şanlıurfa da düzenleniyor. Üstelik 2019 Göbeklitepe yılına denk geliyor. Bizim dışımızda kalan tüm iller bu organizasyonu lehine çevirmeyi başarır fakat bizler ise sanki her zaman düzenleniyormuş gibi sıradan bakıyoruz bu organizasyona.
Bir an için Gaziantep ili aklıma geldi. Birde orada düzenlenseydi bu organizasyon inanın Avrupa’dan bile seyircilerin gelmesine ve bu organizasyonu takip etmelerine kadar bir çalışma ve gayret içerisine girerlerdi. Aynı il esnafıyla vatandaşıyla resmi kurum ve belediyeleriyle birlikte bunu kullanmasını çok iyi bilir ve Gaziantep’e insanların ilgisini çekmeyi başarırdı.
Dönüp bakıyorum da bizim beklentimiz tembellik mi, değil, umursamazlık ve illaki bir çıkar beklemekten öte değil. Biz hiçbir şey yapmadan armut piş diyoruz. Yani bir organizasyonu bile lehimize çevirirken ilimizi değil de kendimizi düşünüyoruz. Bir firmaya bu konuda ulaşılıp sponsor olur musun diye sorulacak olsa bile benden uzak durum ekonomim iyi değil der.
Yani kısacası biz hala ayranı 9 liradan nasıl olurda 12 TL’ye çıkartırız diye düşünürken komşu iller 50 kuruştan ayranı satarak kar eder tanıtımını yapar hatta sahip çıkamadığımız çiğköfteyi bile elimizden alır. Bu yazdıklarım inanın gerçek hiç abartı kullanmadan yazıyorum bu kelimeleri.
İstediğim tek şey ise bu peygamberler şehri dünyaya mal olmuş olan harika şehrin kendisini ispatlaması ve gerçekten olması gereken yerde bulunması için farkındalık oluşturmak. İllaki çıkar peşinde değil, gerçek manada bu ilin hak ettiği yerde bulunmasını sağlamak için konuşuyorum. Urfa’nın değerleri Urfa da kalmalı. Bu değerler içinde en önemli olan ise beyim göçünü engellemek olmalı beyin göçünü engellersek o zaman belki Urfa beklediğimiz kıvama kavuşur benden
söylemesi…