Yaşantımızdaki yanlışlar doğruları götürür... Bu hayat da vazgeçemeyeceğin doğruların olmalı ki yanlış insanlardan vazgeçebilesin.
Uzaktan bakılınca aldırmaz, kendini beğenmiş, boş yaşayan ve özgüven patlaması yaşayan biri olarak gösterir sizi; evet. Bırakalım da öyle olsun. Birileri bu yüzden suçlayacaksa sizi bırakın suçlasın. Eğer biri çıkıp da neden böylesin demiyorsa size, bırakın gitsin. Gitsin.
Yaşantımızda hiçbir şey senden daha değerli değildir. Kimse kimseyi kendi kadar düşünmez. Bazen başkalarını o kadar çok düşünüyor ve önemsiyoruz ki kendimizi hep ihmal ediyoruz.
Çevremde yanlış insanlarla karşılaştıklarından şikayetçi olan o kadar çok arkadaşım var ki, bu sayının çokluğu bana şunu fark etmemi sağladı. Sorun yanlış insanlarda değil biz doğrularımızı belirleyip duvarlarımızı ona göre örmüyoruz ve her dostluk kurduğumuz bizim için geldi sanıyoruz. Oysa ki o sadece oradan geçiyormuş.
Gelirken solda, giderken Onda kalıyor aşk...
Öyle bir gelir ki aşk, her cümle bir hikaye; her hareket bir anlam içermeye başlar uzun bir süre. Sen iliklerine kadar hissederken aşkı, en ufak sarılmada bile kalbin duracak gibi olurken; o sadece sarılmıştır sana. Ve gider… Hiçbir şey olmamış gibi, zaten hep böyleymiş gibi gider. Sadece sen fark edersin değişenleri. Farklılıkları. O’nda kalır aşk. Alır ve gider seninle ilgili ne varsa.
Oysa o hep durmuştur orada. Sen attığın büyük adımlara aldırmayarak o geldi sanmışsındır.
Onu kendimden korumak için, kendimi onunla öldürdüm...
10 dakikalık bir şarkıya sığdı aşk, uzun zamandır bende. Ve her seferinde “ ne yaparsan yap, olmuyor bazen “ dedim. Bazen uzaklaşmak istersin. Tamam dersin uzatma. Olmuyorsa olmuyor. Öyle bir an gelir ki kendinden vazgeçip dönüp gidemezsin ona.
Ve her seferinde oturur yine dinlersin “ ne yaparsan yap, olmuyor bazen. “Ne kadar sevdiğini, aklından neler geçtiğini kimse merak etmez. En acı vereni de o merak etmez.
Öyle bir hale bürünürsün ki, sen bile nefret edersin o halinden. En ufak şeye sinirlenir olursun. Paranoyak fikirler aklından hiç çıkmaz. Daha çok soru sorar ve bunaltırsın. Ve gittikçe uzaklaşır senden.
Sırf bunları yaşamamak için öldürürsün kendini. Sırf senden nefret etmesin diye, sırf bunları duyup da pişman olmasın diye yaşadıklarına… Tüm olanların altında ezilirsin. Öldürürsün o aşık çocuğu onunla. Ve o hala gülümsemeye devam eder.
Yokluğunda çektiğim acı varlığınla geçer sanmıştım. Bahtiyarlık… Yokluğunda var olduğunu hissetmekmiş meğer...