Yıl başından beri artan döviz fiyatları ekonomi gündemlerinde ilk sırada durmaya devam ediyor. Her geçen gün yeni bir rekor kırarak yükselen fiyatlar ulusal etkilerden sonra yerelde de kendini göstermeye başladı. Artık Urfa'da da artan dolar fiyatlarının etkisini görmeye başladık.
Her zaman Urfa'nın ekonomik gelişme konusunda ağır kaldığını ifade halkımız, doların da kente etkisini biraz geç fark ediyor. Daha çok tarımsal ekonomi ile ön plana çıkan şehrimizde böyle bir durumun yaşanması normal. Ancak nerede yaşarsak yaşayalım, döviz kurlarındaki artıştan nasibimizi alıyoruz.
Nasibimizi nasıl mı alıyoruz? Burada ilk sıra tabi ki yüksek teknoloji ürünlerine ait. Örneğin yeni bir telefon almaya kalktığımızda veya elimizdeki telefonu değiştirmeye çalıştığımız da fiyatlar 9 ila 10 ay öncesine göre yüzde elli farklı olarak karşımıza çıkıyor. Urfa'da telefon denilince akla gelen Kapaklı Pasajı'nda sadece telefon almak değil bozulan bir telefonunuzu tamir ettirmek isterseniz fiyatlar yine zamlı. Tamirde kullanılan yedek parçalarda ithal olduğu için fiyatlar ister istemez değişiyor.
Telefon ve tamiri sadece kısa bir örnek. Ama ithal her ürün zamlanınca, ithal olmayan ürünlerde paralel olarak zamlanıyor. Bunun sebebine baktığımızda kendi ülkemizde bir ürün üretirken kullandığımız malzemelerin ithal olması ve alım güçleri arasındaki denge kaybından kaynaklanıyor. Denge kaybı derken şunu kast ediyorum. Örneğin Urfa'da bir biber üreticisi, ürettiği biberi satıp kendi ihtiyaçlarını alamıyor. Oda ihtiyaçlarını karşılamak için biber fiyatına zam yapıyor. Böyle böyle tüm piyasa domino taşları gibi birbirinden etkileniyor.
Velhasıl dolarla maaş almasak ta, doların neye benzediğini bilmesek te, dolar hayatımızın bir parçası. Ve en makul şekli fiyatının düşük olmasıdır.
Kalın sağlıcakla…