Âşıklık geleneği, kültür varlığımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Âşıklık, çağlar süren deneyimlerden geçerek biçimlenmiş, kendine özgü icra töresi, geleneğe dayalı yapısı, âşık olmak, âşıklığı sürdürmek için uyulması gereken kuralları olan bir gelenektir.
Âşıklık geleneğinde sazlı telden, sazsız dilden, doğaçlama yoluyla, kalemle yazarak veya birkaç özelliği birden taşıyan geleneğe bağlı olarak şiir söyleyenlere "âşık", bu söyleme biçimine "âşıklık - âşıklama", âşıkları yönlendiren kurallar bütününe de "âşıklık geleneği" adı verilir.
Şanlıurfalı âşıklar Âşık Kul Cemali ile Mehmet Batur Urfa Değişim Gazetesini ziyaret ederek, gazetemiz imtiyaz sahibi Mahmut Kakız ile görüştü. Gazete ve matbaa adına bir beyit hazırladı.
Aslında gazete için hazırlanan beyit çok güzel bir durum. Fakat burada aslolan âşıklık kültürünün ve yaşayan değerlerimiz olan âşıkların ülkemizin kültür varlıkları içerisindeki yerleri.
Öyle kolay değil, bir konuda beyitler hazırlayıp methiyeler dizmek. Bunu sazlı sözlü bir şekilde insanlara söylemek, bu oldukça ciddi ve yapılması zor bir konu İşte burada ilahi kudret yine kendisini gösteriyor ve âşıkların diline o methiyeleri ellerine ise o tellere dokunma yeteneğini nakşetmiş oluyor.
Şimdi ben genel olarak sormak istiyorum, âşıklık kültürü ülkemiz sanat kültürünün neresinde ve ne şekilde yer alıyor? Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? Özellikle Şanlıurfalı âşıklarımız kimler ve şu an neredeler? Hak ettikleri değerlere sahipler mi?
Bu konu Kültür ve Turizm Bakanlığının alanına girmekte, şayet bu sorularımla ilgili herhangi bir çalışma mevcut ise o zaman âşıklarımızın hak ettiği yerde oldukları konusunda devletin verdiği değeri saygıyla karşılamak gerekir. Yok, eğer şayet bu konuda gerekli çalışmalar yapılmamış ise işte o vakit âşıklarımızın emeğinin hiçe sayıldığının resmidir.
Gelin birlikte bu kültür varlıklarımıza sahip çıkalım ve onların sonsuza kadar bilinmesi için ülke olarak elimizden geleni yapalım. Bizler Türk toplumu olarak zaten aşığız biz kültürümüze aşığız onu yaşatmakta yine bizlerin elinde…