Merhaba kıymetli okurlarım, bu hafta sizlere, işçinin emekçinin önemini anlatan, çok önemli bir konuyu sizinle paylaşma gereği duymak istedim.
İşçi, emekçi, kelimesi bütün üretim elemanlarının, unsurlarının en önemli, üretim, koludur, kanalıdır.
Gerek hizmet sektörü, gerekse mal, eşya gibi, ürün üreten unsurlarının en önemli, kolu emekçilerdir.
Bir patron olarak, bir emekçiden, nelerin yapılmasını beklediği kadar, aslında bir emekçide, patrondan beklentileri mevcuttur.
Patron emekçisinden istedikleri doğaldır, karşılanması gerekmektedir.
Emekçinin hakkı lakıyla verilmeli, net olunmalı, çalışma çerçevesi belirsiz olmamalıdır.
Zaten emekçi iyi niyetli olursa, patronunun iyi niyetini görür, yapılacak işlere daha özverili yaklaşır, kulak arkası etmez, fazlasıyla çalışır ve didinir.
Ama patron, her fırsatta, her zaman işletmenin kötü gittiğini, şu bu sebeplerle, işçisinin, emekçisinin motivesini düşürücü yaklaşımlarda bulunursa, o zaman, emekçinin verimi düşer ve zaten hakkını almadığı bir yerde, birde motivesinin kırıldığı bir yerde, yerim kaba tabirle diplere çekilir.
Dışarda yaptığı işin karşılığını alan bir emekçi, içerde de aynı işe karşılık hak edişinin sekteye uğratılmasına, karşı gelemese de bunu verimsiz bir çalışma performansıyla, ister istemez üretim sürecine yansıtmış olacaktır.
Çevresine bakıp, aynı işi aynı, konumda çalışıp, emeğini fazlasıyla alan birisini görünce, haksızlığa uğradığını doğal olarak düşünecektir.
Hal böyle olunca, bir de üstüne, patronun, hiçbir şey olmamış gibi, işletme içindeki davranışları, eklenince, iş daha da sarpa sarmaya başlayacaktır.
Özet olarak, patron ücretini sağlam verecek ve işini de kaliteli isteyecektir.
Bunun özeti budur, kaliteli hizmet, kaliteli yatırımı gerektirir.
Genel bir konu olan bu konuyu, anlatma gereği duydum, lütfen yazılanlara objektif bakmanızı rica ediyorum.
Gerek çalışan gerekse patron kendi penceresinden bakmamalıdır ve haklı haksız yarışına girmeden, olayı anlamalıdır.
Özet olarak, verimli bir çalışma ortamı için, patron ve işverene büyük görevler düşmektedir.
Bir başka köşe yazımda buluşuncaya dek, kendinize iyi bakın...