Ramazan ayını idrak ettiğimiz bugünlerde insanın aklına hep aynı soru geliyor yok artık o eski ramazanlar, bayramlar
Müslüman alemi olarak bizler çocukluğumuzda yaşadığımız bayram günlerini düşündükçe yaşadığımız bugünlerden zevk almaz oluyoruz...
Hep hasretle iç çekerek anar olduk yaşadığımız o günleri.
Neden böyle oldu ki?
Yaşanan ekonomik şartlardan mı yoksa çocukluğa duyulan özlem mi? Ya da bu günden bir türlü alamadığımız manevi doyum mu? Belki de insanlığın son hızla benciliğe yol alması mıdır?
Eskiden geniş ve kalabalık ailelerde yaşarken, günümüzde daha bireysel bir yaşam sürmemizden de olabilir mi acaba? Bunlar gibi onlarca soru çıkarabiliriz aslında.
Belki de hepsi…
Herkes aynı şeylerden şikâyet edip duruyor “ hani o eski bayramlar” diye ama kendimize dönüp bir öz eleştiri yapamıyoruz eski günleri yaşatmak için o da ayrı bir konu.
Çevremizdeki herkesin mutlaka eski bayramlarla ilgili anısı vardır. Çocukluğumuzdaki el öpme merasimlerinden, verilen beyaz mendillerden, yenilen lokumlardan, bayram tatlılarından, Annelerimizin açtığı ev baklavalarından bahseder en önemlisi de bayram öncesi alınan bayramlık kıyafetlerinin, özellikle de ayakkabıların günlerce yatağımızın başucunda durduğundan bahsederiz. Artık bayramlarda değil de her gün alınıyor ve dolaplara sığmıyor kıyafetlerimiz.
Şimdi hangileri kaldı ki bu saydıklarımızın. Herkes bir yerlerde birbirlerine bayram kutlamaları için digital medyayla bitiriyorlar bayramı ve bayram kutlamalarını.
Eski bayramlarda çocuklara demir paralardan harçlık verilirdi. Şimdilerde demir paralar harçlık yerine geçebilir mi? Bir çocuğa verseniz bu ne diye yüzünüze bakar.
Değişimi bayramlarda değil, insan kendinde aramalı. Bayramlar aynı bayram, ancak insanların bayram anlayışı ve kutlama şekilleri değişmiştir.
Yok, artık o eski bayramlar! Ramazanlar....
Ancak bizler ve bizim jenerasyonumuz, anneler, babalar, büyük anne, büyük babalar, yaşlı akrabalar hala o eski bayramları yaşamaya çalışıyor ve öyle bekliyoruz. Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Bir gün, bu günün gençleri de onların yerine geçeceklerini de unutmamalıdırlar.
Sevgili dostlar Allah herkese mutlu, huzurlu, manevî değerlerle dolu bir ramazan bayramı geçirmesini niyaz ederim.