Babamı aradım...
Dedim ki; Gelip köyde hayvancılık yapacağım. Sonra evlenip size bakacağım.
Önce kızdı! Ne güzel işin var, sen ne anlarsın köy işlerinden falan...
Öğrenirim falan dedim. Gülerek, "Bize şimdi de bakabiliyorsun, bize daha iyi bakmak için işini daha iyi yapmak için çalış" dedi.
Ama baba dedim! Hani kurum müdürleri de istifa edip, milletvekili aday adayı oluyor. Hep memlekete hizmet için... "Ben de onlara özendim" dedim.
Dedi ki babam; Bir insan memleketine faydalı olmak istiyorsa, başında olduğu işi en iyi şekilde yapmak için uğraşır.
Sustum... Bi'şey diyemedim... Öyle uzun uzun bakakaldım.
Görevinden istifa edip aday adayı olan arkadaşların bu konuda bi' cevabı var mı? Az bana söyleyin... Babam çok pis laf soktu da.
Ah bu iyi niyetim!
Telefonuma bi' fotoğraf geldi.
Fotoğrafta uzun bi' kuyruk...
Başı var, sonu yok...
Ne sevindim anlayamazsınız.
"Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerine dönüyor, vatan hasretleri bitiyor" diye geçirdim içimden.
Akabinde bir yazı geldi...
Burası Eyyübiye Devlet Hastanesi, vatandaş doktor sırasında.
İnanmadım, inanamadım, inanmak istemedim.
Doktor bir arkadaşımı aradım, durumu teyit etmek için.
Arkadaşımın dediğine göre, fotoğrafa kuyruğun sadece yarısı girmiş.
Neyse bekleyin, 24 hazirandan sonra küllerinden yeniden doğan milletvekillerimiz çözer bu işi dedim.