Ramazan ayı hayır ve bereket ayı olarak bilinir. Kuran-ı Kerim'in indiği ay olan Ramazan içerisinde çok büyük faziletler barındıran ve rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı hatta cehennem kapılarının bile kapandığı bir ay olarak bilinir.
Fakat bunun da bazı şartları var, bunları örneklendirecek olursak ilk olara iman bütünlüğü yani ibadetlerin harfiyen yerine getirilmesi. Ardından kişilerin gerçek manada ramazanı yaşamaları ve son olarak hatta bence başta olması gereken konu ise yardımseverlik ve hayır yapmak.
Evet, bence en önemli başlık bu, düşünün Somali de sadece su ile ve bir parça kuru ekmek ile oruç tutan ve yine aynı ekmek ve su ile iftar yapan insanlar var. bu inanlar bizim kadar şanslı değiller.
Düşünün ülkelerinde iç savaş var ve bu insanlar hemen hemen her şeyden yoksun bir şekilde ağır hastalıklarla yaşamlarını sürdürmekteler.
Bunu anlatırken bile yüreğim burkuluyor inanın. Bunların birçoğu çocuk ve bu çocuklar tabiri yerinde ise perişan bir haldeler. Birçoğu açlıktan hayatını kaybediyor. Biz toplum olarak dünya üzerinde sanırım en merhametli kemsi oluşturuyoruz.
Sadece insanların değil, her türlü canlının yürek burkan görüntüsü karşısında duygularımızı gizleyemez ve hemen sahipleniriz. Bu insanlarımızın genlerinde var. Çok şükür Yüce Allah toplumumuzu merhamet hamuru ile yoğurmuş.
Somali başta olmak üzere birçok Afrika ülkesi perişan halde, bunlara elbette ki toplum olarak duyarsız kalamayız ve uluslar arası yardım kuruluşları aracılığıyla bizlere düşen zekât ve yardım kolilerimizi teslim ederek bu mağdur insanlara gönderebiliriz.
Emin olunki bu yapılan yardımlar yerini mutlaka buluyordur. Hani güzel bir söz vardır ya iyilik yap denize at, balık bilmez ise Halik bilir. Bizlerde Halik'in bilmesi için iyiliğimizi yaparak yardım kuruluşları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırabiliriz. Başta da dediğim gibi unutmamalıyız…