Dün 27 Mayıs 2018 - 22:04 AK Parti tarafından Şanlıurfa'da özel bir otelde verilen iftar yemeğinde Ak Parti aday adayı İkbal ile Halen Bakan ve Mv. Adayı olan Fakıbaba arasında ciddi bir polemik yaşandığını öğrendim.
Haber sitelerinden ve Yerel Gazetelerden okuduğum kadarıyla: AK Parti'nin Şanlıurfa Milletvekili aday adaylarından, Araştırmacı Yazar Abdülkadir İkbal ile Gıda Tarım Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba arasında hatıralardan silinmeyecek bir polemiğin yaşandığı iddia edildi.
Gazeteci Yazar A.Kadır İkbal Bey'den edindiğim bilgiye göre: Fakıbaba'nın yemek esnasında mevcut liste ile ilgili yaptığı konuşma esnasında yanına giderek Sayın Bakana Hitaben: "Sayın Bakan, ben sizi dinlemek istemiyorum, dinlemek zorunda da değilim. Bu yapılan listenin Ak Parti açısından Şanlıurfa'yı temsil kabiliyeti noktasında yeterli olmadığını düşünüyorum. Ak Parti bu seçimde hakkettiği noktaya gelemezse, bu vebalin önemli bir kısmının Sayın Bakana ait olduğunu düşünüyorum, sözlerimi söylemeye varmadan, "Ben sizi dinlemek istemiyorum" birinci cümlenin ardından hakarete uğradım" dedi.
"Bunun üzerine Fakıbaba, Abdülkadir İkbal'e sinirlenerek dinlemek istemiyor ise niye geldiğini, niye yemeği yediğini ve dışarı çıkmasını istedi. Abdülkadir İkbal'i sakinleştirmek için Mv. Adayı Halil Özcan devreye girerek, İkbali sakinleştirip, salondan çıkarmaya çalıştı. Urfa Haber'i arayarak açıklamada bulunan Abdülkadir İkbal ise Fakıbaba'nın tutumu için " Ben dinlemek istemediğimi söyledim. Beklerdim ki, bir siyasetçi hoş görüsü ile sinirlenip, azarlamak yerine niye dinlemek istemediğini sormasını isterdim." dedi." Urfa Haber: 27 Mayıs 2018 - 22:04
Bunun üzerine Fakkıbaba basın-yayın yolu ile verdiği demeçte: (A.Kadir İkbala yapılan söz konusu hakarete değinmeden) Yapılan Millet Vekilliği Aday listesini kendisinin hazırlamadığını, bunun bir seçim karalama kampanyası olduğunu ifade eden açıklamalarda bulundu.
Hakikaten durum bu ise: Şanlıurfa sınırlarını aşan ülke çapında saygınlığı tartışılmayan, Medya Yazarlar Derneği Genel Başkanı, Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Kurucu Üyesi olan, Yıllarca Adliyede bir çok mahkemede Yazı işleri Müdürlüğü, Başkatiplik yapmış, İcra Müdürlüğü Noterlik ve Belediye Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlükleri gibi önemli görev ve sorumluluklarda bulunmuş öncül bir hukukçu ve üç dönemdir Ak Parti aday adaylığına müracaat etmiş siyasetçi kimliği ile yaptığı açıklamaya karşı böyle azarlanacak ise:
Basın camiası olarak biz Gazeteci ve Yazarların işinin ne kadar çetin, zor ve vahim bir noktada olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Bu durum Şanlıurfa'nın siyaset simasına yakışmayan ve hele Doktorluk gibi bir mesleki uzmana ve bilhassa halen TBMM'de Bakanlık yapan bir konuma sahip noktada iken düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulan bu pranganın, başta 16 yıldır ülkeyi idare eden Ak Partiye, Şanlıura siyaset ve seçmenine, hele bir siyasi seçim ortamına asla yakışmadığını ifade ederek Bunun Ak Parti Kurullarında değerlendirilerek özür dilemek dahil gereğinin yapılarak kamuoyuna duyulmasını dilerim.
Şahsım ve içerisinde bulunduğum basın camiası adına üzüntümü belirtir ve bu despotça sert ve hakaretamiz tavrı doğru bulmadığımı ifade ederek kınıyorum.