Müslümanım diyen ve bilhassa İslamı tebliğ etmek isteyen herkes, evvela Kur'an ve onun yaşanmış mücerrep hali olan Sünnet ve tefsir ve tercümanı olan Sahih Hadise baş vurmalı. Daha sonra bunlara sadık, salih, sahih ve uyumlu olan çalışmalardan faydalanmalıdır.
Önceliği şeytani fen/felsefe ve beşeri politik, ideolojik olan başka yerde ve farklı kaynaklarda olanların İslam adına öğrendikleri öğretecekleri, yaşadıkları ve yaşatacakları; bırakın faydalı olmaları, verecekleri zarar, tahripkar müşrik ve kafir İslam düşmanlarından daha az değildir!
O halde Cenabı Hakkın şu fermanı çok iyi analiz edilerek tatbikata geçilmelidir. Rabbimiz(cc) Bizzat peygamberine "istikamet üzere dosdoğru (inan, emredildiğin gibi dosdoğru) ol (ve dosdoğru yaşa)" ve yine bizlere yönelik ise: O peygamber "Size heva ve hevesinden bir şey iletmez, illaki o size Allah'tan vahiy edileni ulaştırır, tebliğ eder." buyurmuş.
Gerçekten Müslüman olmak ve mümin kalmak, yaşamak ve bu iman özre ölmek isteyen her bir Müslümanın bu emre riayeti, ilahi bir emir olarak farz, vacip ve sünnettir. Dünya ve ahiret selameti SELAM-SELEME olan İslamdadır. Ve selam kıyamete dek, Allah'(cc)a tabi olanların üzerine olsun!