Nurculuk perdesi altında bir kısım gizli-aşina masonik mel'un odaklar ve menfi milliyetçi sağcı münafık ocaklar'ca Bediüzzaman'(rh)a ve Risale-i Nur Külliyatına ve bir kısım güya dostları ve hısımlarınca yapılan hakaretleri...;
İslama karşı şer cephe güçler birliği namı hesabına, dünyanın komünist, ateist, siyonist ve haçlılarının gücünü arkasına alan düşman hasımlarınca dahi yapılamadı!
Kur'anın manevi Tefsiri olan Risale-i Nur Külliyatı Ümmetin Sulh ve Selameti Projesine yapılabilecek bundan daha ağır hıyanet ve daha büyük zulüm ve cinayet olabilir miydi?
Bediüzzaman'a hayatta iken rahat yüzü göstermeyenler, vefatında ve sonrasın da da, davası, na'şı, kabri ve nesebi noktasında dahi zalimane, asimle, inkar ve imha metotlarına devam etmektedirler.
Ve elbette başta Resul-i Ekrem Aleyhisselatü vesselam, Kur'an-i Kerim ve bu yolda yürüyen ümmetin tüm evlatları olan bizler, Hakimi mutlak olan Rabbimizin adaletinin tecelli edeceği Mahşeri Kübra'da davacı olacağız.