İki Alman birlikte bara gitmişler, her defasında bira içen almanlar biradan sıkılarak bu defada farklı bir şey denemek istemişler ve kendi aralarında; 'Türklerin bir içeceği varmış adına rakı diyorlar, içince muhabbetin güzel olduğunu söylüyorlar bizde ondan içelim mi?’
Diye konuşurken garson gelmiş ve ona rakı siparişi vermişler, ardından rakıları masaya gelmiş ve almanlar bu rakıdan birer yudum aldıktan sonra ellerini başlarının altına koyup kara kara sesli bir şekilde düşünmeye başlamışlar; “Of of ne olacak bu Almanya'nın hali” diye.
Evet, size kısadan hisse bir fıkra anlatmak ve bu fıkradan yola çıkarak düşünmenizi istedim bir an için. Evet, ne olacak bu Almanya'nın hali bizlere gerçekten uzak bir soru değil. Bizler içmeden bile ne olacak ülkemizin hali diye kara kara düşünmeye başladık.
İnanın ekonomik gelişmeler haricinde ülkemizi yıkabilecek hiçbir unsurun oluşabileceğini sanmıyorum. Düşünün dışarıda şer güçler, içeride ise dost görünümlü düşmanlar bile ortak bir şekilde bu ülkenin yıkılması için geçmişten bu güne kadar ha bire çalışıyorlar ve halen çalışmalarına rağmen yıkamadılar. Bundan sonrada yıkılması zor olan ülkeyi şimdi ise ekonomik olarak çökertip bitirmeye çalışıyorlar.
Fakat unuttukları bir hesap var ortada, o hesapta ise hesapların hepsinin üzerinde hesap yapan yüce Allah'ın hesabıdır. Nazar-ı dikkate almadıkları tek şey bu. Rabbim, içeride ve dışarıda bulunan hani Atatürk'ün de dâhili ve harici bedhahların olacaktır.
Sözünde de olduğu bu dâhili ve harici dâhili bedhahlara o günü göstermesin. İnşallah bu ülke onların istediği gibi değil, onların tam tersi bir şekilde güçlenerek ayağa kalkacaktır. Yeter ki birlik olalım…