Evet, yağışlar yüz güldürüyor. Çiftçiler ekimlerini tamamladı ve bu düşen ilk damlacıklar tohumlara adeta hayat suyu oldu. Bu durum elbette ki çiftçilerimizin yüzünü güldürdü.
Daha önceleri, vatandaşlar olarak bizlerde her damla yağmurum ardından en az çiftçiler kadar sevinirdik.
Çünkü yağış demek bereket demek, yağış demek ekmek demek, yağış demek rahmet demek anlamına geliyordu. Halen yağış demek rahmet anlamı içeriyor ama ekmek demek biraz zorlaştı. Çünkü daha önceki yağışlarda vatandaşların yüzü ucuzluk ve bereketli bir yıl geçirmek anlamına geliyordu ama bu defa ne yazık ki öyle olmuyor.
Çiftçi buğdayını yine aynı fiyata satıyor, ama bu defada bu buğday soframıza gelene kadar öyle bir zam yiyor ki bu nimet bizlere artık lüks gibi gelmeye başlıyor. Yani son zamlar geri alınmıyor bizlere sadece artan fiyatları kalıyor.
Hal böyleyken bizlere sadece rahmet bölümü yeterli geliyor. Buna da şükür belki bu yağmurlardan sonra elde edilecek ürünler bereketli olurda önümüzdeki yıl ekmeği ve un ile üretilen tüm ürünleri zamsız yeme olanağımız olur.
Bizimkisi temenniden öte değil, ama bu bir gerçek ki o da yüce Allah'ın rahmetini bizlerden esirgemediği gerçeğinin bulunmasıdır. Bizlerde ona layık kullar olmamız gerekirken ne yazık ki tam tersi bir durumla adeta ondan uzaklaşmaya çalışıyoruz.
Hâlbuki ölüm her zaman bizlerin ensesinde pusu kurmuş ve bekliyor. Yanımıza alabileceğimiz hiçbir dünyevi maddemiz yok. Sadece ve sadece yüce Yaratana kul olarak gideceğiz. Ve bu gidişimizin ne kadarı gerçek kulluk görevi olduğunu ise bilmiyoruz. Umarım yüce Allah hepimizi Salih kullardan eyler ve rahmetini bizlerden hiçbir zaman esirgemez. Amin…