Ülkemiz çatışmalardan kaçan 3 buçuk Suriyeli sığınmacıya kapılarını sonuna kadar açarken, hiçbir zaman onlara karşı zor kullanmadı. Göçmenlerin de en güvenli limanı Türkiye oldu.
Şimdi göçmenler daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'ya göç etmek istiyorlar. Tabiki bu umutlarına artık Türkiye de engel olmayacak. Avrupa devletleri Suriye'de yaşanan çatışmalara, katliamlara sessiz kaldı.
Şimdi göçmenler onların ülkelerine doğru yol alırken nasıl da telaşa kapıldılar. Yunanistan sınırındaki göçmen sayısı artınca telaşları daha da arttı. Bu telaşları her geçen gün daha fazla acımasızlığa dönüştü.
Çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden göçmenlere gaz bombası sıktılar. Günlerdir soğuk havada evsiz kalan insanlara bir de üzerine gaz bombası sıktılar.
Nehrin altına jiletli tel çektiler. Geçmeye çalışanları döverek geri gönderdiler.
Hiç acıma hissi duymadan denizin ortasında göçmen botlarının benzin hortumunu kestiler, ölüme terk ettiler.
İnsanlık dışı olan bu müdahaleden yine çocuklar daha fazla zarar gördü. Daha neyin olup bittiğini anlamayan, dünyayı anlamaya çalışan ve tertemiz duygular besleyen bu çocuklar, çatışmalardan, savaşlardan zarar gördükleri gibi bu kez yeni yaşamı seçmek için önüne engeller çıkıyor.
Bu bölgede evsiz kalan, çocukluklarını yaşamanın dışında her türlü eziyete maruz kalan bu çocuklar durumu bir kez daha vicdanımızı sızlattı. Ne diyelim; Allah kimseyi vatansız bırakmasın!