En son ne zaman gezdiniz Urfa’yı baştan sona? Arabaya değil de otobüse ne zaman bindiniz? Gerçi artık mecburen biniliyor otobüslere. Benzin ve mazot zamlarından sonra arabaya binmek hayal oldu. En iyisi sağlıklı olanı da yürümek aslında. Yürüyünce etrafa bakmak daha güzel oluyor. Bakılınca nelerin artık ortalıktan kaybolduğunu nelerin onların yerine geçtiğini görebiliyor insan.
10 yıl önceyle şu andaki Şanlıurfa arasından yeller esiyor. Esmeye de devam edecek. Arabalar ve halk otobüsleri değişti, yollar değişti, dükkânlar değişti, tabelalar değişti. A’dan z’ye her şey değişti. Zaman bu tabi değiştirecek dediğiniz duyar gibiyim. Aslında zaman bu değişimde en masum olan bana göre. Değişimi hızlandıran ve gerçekleştirenlerin sayıları her geçen gün artıyor. Önce binler, sonra yüzbinler en sonunda da milyonlar oldular bunlar. Halk arasında küçük Suriye denildiğini bile duydum bazı mahallelerin. Eski Şanlıurfa’nın yerinde şimdi yeller esiyor. Tipik bir Ortadoğu ülkesi olan bir şehre döndürüldük maalesef. İşyerleri, lokantaları, eğlence mekânları, seyyar satıcıları, tatlıcıları var bu şehirde. Tanınmak içinde Arapça tabelalar bile mevcut. Kendilerine göre yaşam kuralları var. Etrafındaki diğer yaşam koşullarını filan umursamıyorlar. Kendi bildikleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Dahası çocukları büyüyor, gençleri askerlik çağını geçiyor. Eğitim konusu yetersiz ve onlar şimdi şehrin her yerindeler. Meslek sahibi olanların sayısı az, boşta gezenlerin sayısı ise çok fazla.
Her yerdeler ve artmaya devam ediyorlar
Gezmeye başladığınızda sayıları her geçen gün artmış olduğunu göreceksiniz. Dilenci sayısı artmıştı mesela, işyerleri ve tabelalarda artmıştır hakeza. Bu güzellilere araçlarla gidilince pek fark edilmiyor. Otobüsle fark edilen bu durum yürüyüşle daha da göze çarpıyor. Her sokakta, bina önüne duran çöp konteynerlerini karıştıranların sayısını artmış olduğunu göreceksiniz yürüyerek gezmiş olduğunuzda. Marketten alışveriş yaptığınızda hemen kapının önünde bekleyenlerin sayısını da artmış olduğunu göreceksiniz. Eskiden sadece trafik ışıklarında göze çarparlardı. Son dönemlerde daha fazla gözümüze çarpıyor. Aslında gözümüze asıl çarpan şey şehrin cadde ve sokaklarında toplayıcıların sayısının çoğalması. Geçen dikkatimi çekmişti. Bir çöp konteyneri için kavga etmişlerdi. Aynı anda konteynerin başına gelmiş içine bile bakmadan kavgaya başlamışlardı. En sonunda konteynerin içine bakıp bir şey olmadığını görünce birbirlerine gülüp sağlı sollu yönlere gittiklerini de gördüm. Sadece ben değil çoğu kişi daha çok şey görmüştür ama elinden bir şey gelmiyordur. Sadece daha kötüye ittiğini düşünmekten başka.
Geçmişe Özlem ve Her Şey Kötüye Gidiyor Hissi Oluştu
Hemen herkes tarafından yaşanan ama pek aldırış edilmemesi gereken tehlikeli histir. Bugünlerde benimde dâhil olduğum ve insanların büyük bölümünün kapıldığı hissiyat. Sonu depresyona çıkabilir. Şimdi içinde bulunulan ve şikâyet edilen, hayıflanılan zaman da ileride bir gün şaşırtıcı biçimde özlemle anılacaktır. Hayatın sonuna kadar bu böyle devam edeceğinden olabildiğince erken uyanmak gerekir.
Bugünler de iyi kötü geçecek ve diğer kötü anılarımız gibi ileride gülerek anlatılacak birer anıdan ibaret olacaktır. Benim ve herkesin umudu bu yöndedir.