Günlük hayatta düşüncesizlik ettim ve düşünmeden konuştum gibi ifadeler kullanılır, düşünmeden eylemde bulunmak ya da konuşmak nasıl mümkün olabilir mi? Özelikle seçilmişlerin canlı yayınlarda söyledikleri daha sonra pişman olmalarından dolayı düşünmeden konuşmak elbette mümkündür.
Beyin ile ağız arasındaki bağlantının kesilmesi halinde ortaya çıkan durum. Aslında düşünmeden eylemde bulunmak ya da konuşmak normal koşullar altında mümkün değildir. Bu ifadeleri kullandığımız zaman da aslında beynimizin o an için düşünme eylemini yerine getiremediğinden değil, yanlış bir biçimde sonuçlarını düşünmeden hareket ettiğimizden bahsetmekteyizdir. Söylenecek sözleri mantık süzgecinden geçirmeden beyni direkt devre dişi bırakma durumu. Sonuçlarına katlanamayacak kişilerin düşünmeden konuşmaması tavsiye edilir.
Her şey yaşandı ama sonuçları da oldu
Son 1 hafta da bununla ilgili birçok örnek göze çarpmıştır. Birinden özür geldi diğer için halen bekleniyor. İlk özür İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi. Başkan İmamoğlu, Karadeniz gezisine davet ettiği gazetecilerle ilgili yaşanan tartışmalarda sarf ettiği “Vız gelir tırıs gider" sözlerinin tepki çekmesinin ardından özür diledi. İmamoğlu’nun kullandığı cümlelerin ardından özür dilemesi erdem olarak kabul edilirken ve halen tartışmaları sürerken başka bir konuşma bu kez gündeme geldi. Şanlıurfa Milletvekili Zemzem Gülender Açanal, katıldığı bir televizyon programında kendisini tanımadığı eleştirisinde bulunanlara, “Ben tanımıyor diyenlerin ya kötü niyetli olduklarını, ya balık hafızalı olduklarını düşünüyorum. Ya da bir Alzheimer başlangıcı falan vardır. Bir sağlıkçı olarak diyorum bir check-up yaptırsın” cümlelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu kadar olmasa da vekille de sosyal medyada tepkiler oluştu. Söylediği cümlelerin yanlış anlaşıldığıyla ilgili olarak henüz bir dönüş yapılmamış. Yukarı da söylenene cümlelerin ardından ben bir özür bekliyorum. Bende ne bir Alzheimer başlangıcı var ne de balık hafızalıyım. Ama bu kişi bende tam olarak tanımıyorum. Bekliyoruz herkes gibi.
"Düşünmeden Konuşursan, Konuştuklarını Düşünmek Zorunda Kalırsın."
Konuşmanın bu kadar önemli olduğu düşünmeden konuşmanın sonuçlar doğuracağı her yerde söylenmesine rağmen düşünmeden konuşmak günümüzün en büyük ifade sorunları arasında yer alıyor. Bir yerde şöyle bir cümle okumuştum. "Düşünmeden Konuşursan, Konuştuklarını Düşünmek Zorunda Kalırsın." Çok anlamlı bulmuştum bu cümleyi. Bu sebeple kelimelerimizi ağızdan çıkmadan önce kontrol etmek yani o büyülü filtreyi kullanmak hayati bir önem taşıyor hepimiz için. Bu filtreye bazılarının doğuştan sahip olduğunu biliyorum ve bazılarının da sonradan uğraşarak elde etmeye çalıştığını.
2 Başucu eser
Kültürel-tarihsel psikoloji, potansiyel gelişim alanı ve iç konuşma konularında çalışmış olan Sovyet Psikolog olan Lev Vıgotski’ye ait olan bir eserden de bahsetmek gerekiyor. “Düşünmek ve Konuşmak” isimli eserde dil ile ilgili olarak davranışçılık akımının görüşünü, "Düşünme = Dil - Ses" formülüyle ortaya koyulmuş. Bir başucu eseri olarak internet üzerinden satışı yapılıyor. Diğer başucu kitabından da bilgiler aktarmak gerekiyor. İranlı İslam âlimi, mutasavvıfı, müderrisi ve filozofu olan İmam Gazali’nin “Düşünme Konuşma ve Söz Üzerine” eserinde Fikrî düzeyde birçok sorunlara ve tartışmalara ışık tutmaktadır. Gazâli eserinde, felsefi bir tavır ve yöntemle, genel olarak düşünme, konuşma, söz ve yazı arasındaki içsel ilişkiyi gözler önüne sermektedir
Okunması, anlamlandırılması ve düşündürmesi dileğiyle.