Biz Aşçıların bir çoğunun zaman zaman kullandığı '' Aşçı işçi değil sanatçıdır'' cümlesinden hareket edecek olursak bizler sanatçıyız.
Peki yıllardır sendikasız, örgütsüz çalışan ve haklarını arayabileceği bir birimi bile olmayan sanatçıyız..
Sanatçıyız, Turizm bölgesinde günde 15-16 saatlere varan çalışan,haftalık istirahatını dahi kullanamayan, meslektaşlarımızın sayısı hiç önemsenmeyecek kadar fazla. Sezon bitiminde işsiz kalmakta cabası.
Sanatçıyız, yatılı olarak çalışan bir çok meslektaşlarımızın çoğunun bakımsız, hijyenik olmayan koşullarda barınmak zorunda bırakıldığı gerçeği aşikar.
Sanatçıyız, küçük işletmelerde ve hatta çoğu büyük otel, restoranlarda sosyal güvencesiz çalıştırılan ve aylarca maaş alamayan evine ekmeğini götüremeyen, defalarca mağdur edilenlerde bizleriz.
Madalyonun görünen yüzünde, herşeyin güllük gülistan gibi göründüğü, transferlerin olduğu ve iyi kazanan, yarışmalar vs. havalı bir meslek olarak görünsede yukarıda yazdıklarım bu sektörün sorunlarından bazıları bu maddeleri çoğalmak mümkün.
Sorunları görmezden gelmek sorun olmadığı anlamına gelmiyor maalesef.
Gönül isterki sektör dernekleri, federasyonlar, meslek örgütleri bu sorunların çözümüne yönelik adımlar atar ve bizler bu mesleğin mensupşarı olarak mesleğimizi daha iyi şartlarda icra etme olanağını elde etmiş olururuz.
Aşçı işçimidir, sanatçımı? Kanaatimce kutsal bir mesleğin gerçek sanatçıları olmakla birlikte, gerçek birer emekçi olduğumuz da kesin.
Cox guzel yazmissin