Cesaretin tarifi ve tasnifi, iki ana kaynaktan oluşur.
A- İlmi, İman'i Medeni Cesaret.
B- Cahili Şiddet, Vahşi Cesaret.
Şimdi her bir şıkkı kısaca özetlemeye çalışalım.
A- İlmi, İman'i, Medeni Cesaret: Yezdan'i aşk ve muhabbet, insani duygu ve uhuvvet, İlahi Evrensel Hak ve Hürriyetlere saygı, Ekolojik Dengeyi Korumak ve adaletle medeniyet kurmada Hakkı uygulamak ve Halkı mutlu kılmayı esas alır.
"El-Mü'min'ü Cesur'ün!" İmanlı olanlar gerçekleri kabul etmede, adaleti uygulamada ve medeni davranmada cesurdur.
B- Cahili Şiddet, Vahşi Cesaret: Allah'a karşı inkar ve isyanı, insanlara karşı savaş ve fesadı yaymayı, İlahi Evrensel Hak ve Hürriyetleri ihlal ve Ekolojik Dengeyi Tahrip etmeyi, zulüm ile hükümranlık kurmayı, hakkı ihlal ve ve halkı sindirmeyi esas alır.
"El cahil-ü cesur'ün!" Cahil olanlar gerçekten korkak, ancak vahşi davranmada ve zulmü uygulamalarında cesurdur.
Birer Mümin, Muvahhit ve Müslim olarak tercihimiz:
A- İlmi, İman'i Medeni Cesaret ki Allah'ın bin bir isim ve sıfatları adedince ve hikmetine istinaden birinci şıkkın gönüllü aşıkları olarak tahkiki iman üzeredir.
B- Cahili Şiddet, Vahşi Cesaret olanların dünyalık sarayları, saltanatları ve sultaları geçici ve ahiretteki azap ve çileleri ebedi olduğuna göre, bu rezil sonuca tenezzül edenlerin akıl, iz'an ve ahlaksızlıklarına mimsiz medeni, "deni" demek bile "edna" gelmez mi?
Birkez daha özetleyecek olursak:
İmandan gelen cesaret; İnanarak Allah'ı birlemek, insanı sevmek, saymak ve doğal dengeyi korumayı gerektirir.
Cahili cesaret ise; Allaha isyan, insanlığa zulüm ve doğal dengeyi tahrip etmeyi üngörür.
Dünyevi ve uhrevi imtihan gereği sonucuna katlanarak tercih, insanların cüzi iradelerinin özgürce karar vermesine bağlıdır.
Şu fani dünyanın geçici zevk ve arzularından vazgeçerek, dünyanın faniliğini ve ölümü düşünerek, ahirette hesap vermenin "zerre miskal" olduğunu bilerek hareket edenler tercihini dikkatli belirlemeli. Selam ve saygılarımla..