Pandemi hepimizin hayatına bomba gibi düştü desek yanlış olmaz. Yaklaşık 10 aydır hepimiz birçok şeyden mahrum kaldık. Sosyal hayatımıza süresi belirsiz bir şekilde ara verdik. Sağlık söz konusu olduğundan bunların olması gayet normal ve kabul edilebilirdir. Ancak bazı şeyler var ki telafisi mümkün değildir. Mesela eğitim, Bu süreçte okullar yüz yüze eğitimden online eğitime geçiş yapmak zorunda kaldı. Peki, bu konuda ne derece yeterliyiz? Öğrenciler gerçekten verimli geçirebildi mi bu süreci dersiniz? Birebir yüz yüze eğitim gibi olmasını hiç kimse bekleyemez ama zararı asgari düzeyde tutabilmek en önemlisiydi. Biz bunu başarabildik mi? Üzgünüm ama hayır.
Mart ayından itibaren okullar kapandı ve eba üzerinden eğitim verileceği açıklandı. Bunun için her ay operatörlerce 8 GB eba interneti telefonlara gönderildi. Bunun yanında TRT'den de yarımşar saatlerden oluşan dersler verilmesi için düğmeye basıldı. Ama maalesef eba altyapısı kaldıramadı. Çoğu okul ve öğretmen mecburen WhatsApp ve zoom gibi alternatif programlar kullanmak zorunda kaldı/kalıyor. Evlerinde internet bulunmayan çocuklar velilerinin kendi internetinden ulaşabildiklerine ulaştılar. Ama maalesef internet, bilgisayar, akıllı telefon gibi imkanlara sahip olmayanlarda azımsanmayacak kadar fazlaydı. Böylelikle eğitimdeki fırsat eşitsizliği de gözler önüne serildi. Ne kadar görmezden gelsek de bunlar yaşandı. Evinde internet olan derslere katıldı, olmayan giremedi. Çoğu ailenin de bilgisayarı yoktu, katılanların bir kısmı akıllı telefonlardan faydalandı. Şöyle bir toparlayalım; Eba kullanılmıyor, velinin interneti yetmiyor, televizyon başında çocuktan geri dönüt almadan eğitim ne derece düzenli ve sürekli gider? Ki nitekim gitmedi. Velilerde öğrencilerde işin ucu bıraktı bir yerden sonra.. Benzer bir durum üniversiteler içinde geçerli, belki nispeten daha fazla derse katılım olsa da verimlilik maalesef çok alt seviyelerde. Sonuç olarak ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimde 1 yıl çöpe gitti. Ve biz pandemideki eğitim sürecinde maalesef sınıfta kaldık.
Peki, bundan sonra ne yapmalıyız? İlk olarak vakaların azalma grafiğine göre okullar tedbirlere uygun olarak açılmalı ki zaten program bunu gösteriyor. Ama kaybettiğimiz bir yılın açığını kapatmak adına müfredatlar, sıkıştırılmış programlar ve farklı öğrenme teknikleriyle bu işe ağırlık verilmeli. Yaz dönemi için de uygun bir program hazırlanıp, eksik konuların açığı kapatılmalıdır. Bu süreçte öğretmeninden velisine herkese büyük görevler düşüyor. Bir nesli heba etmemek adına eğitim için harcanan kaynağın da arttırılması gerekecektir. Zaten topallayarak giden eğitim sistemimizin birde pandemiden dolayı zarar görmesi ve telafi edilmemesi kayıp bir nesil demektir. Bu kayıp nesil ise bizim geleceğimizdir. Görmezden gelinemez, yok sayılamaz, siyasete malzeme edilemez.
Bu nesile sahip çıkalım, koruyalım, kollayalım..
Gerçekten toplumun , sesi olup muhtemel durumunu anlatmışsınız, daha doğrusu dramını dile getirmişsiniz yasin bey. Ama inanıyorum sizin gibi eğitime gereken önemi veren idealist öğretmenlerimiz olduğu sürece en askeriye inecektir bu pandanınım eğitim sistemimize verdiği zarar...