Son günlerde ülke olarak yaşadığımız ekonomik sorunların artık daha belirgin bir şekilde hissedildiğini görüyoruz. Hem pandeminin olağanüstü şartları hem ülkenin yaşadığı ekonomik kriz alt ve orta gelir grubundaki insanları ciddi anlamda sarstı. Esnaf olanlar kepenk kapattı, işçi olanlar işten çıkarıldı veya maaşları düşürüldü ve tüm bunların yanında enflasyon günden güne kendini dahada hissettirmeye başladı. Öyle ki bir aldığımız ürünü bir daha ki hafta aynı fiyatta göremez hale geldik. Bütün bunların gözle görülür bir şekilde insanların maddi imkanlarını zorladığını gözlemlemek pekala mümkün. Tüm bu zorluklara karşı toplumun yaralanan kesiminde bir takım reaksiyonlar görüyoruz. Toplum, teması 'kolay yoldan para kazanmak' üzerine kurulu olan birçok riskli alternatiflere yönelmeye başladı. Bu seçeneklerin en başında bitcoin dediğimiz sanal para olmak üzere altın-dolar piyasası ve tabii ki şans oyunlarına artan talep olarak gözlemledim.
Türkiye, pandemi döneminde halkına yapılan yardım konusunda kendi ekonomik gücünün oranına göre en az yardim eden ülkeler arasında yer alıyor. Böylesine kriz durumlarında devlet desteğini ve güvenini hissedemeyen toplumlar riskli reaksiyonlar ve tercihlerde bulunması sık görülen durumlardandır. Ancak her ne kadar devlet yetersiz de kalsa insanların bu tarz kriz durumlarında biraz daha bilinçli olması tarafındayım şahsen. Devlet dediğimiz şey zaten yönetenlere göre değişir ve bir dönem iyiyse başka bir dönem kötü olabilir. İnsanlar özellikle bu dönemlerde riskli tercihlerden ve çok fazla bilgi sahibi olmadığı sanal mecralardan uzak durmayı en azından kar-zarar hesabını iyi analiz ederek ve bilgi sahibi olarak bu tarz yatırımlara dahil olmalı diye düşünüyorum. Aksi takdirde var olan ve erimekte olan maddi güç, krizden kurtulmak için "kolay para" mantığına kurban gidebilir ve bu daha da vahim sonuçlar doğurabilir.
Bir kaç kötü örneğini yakın tarihlerde yaşamış olmamıza rağmen, hala bu tarz girişimlerin fazla olduğu gözlemleniyor. Umarım herkes yaptığı şeyin bilincinde olarak hareket eder ve daha fazla ocaklar sönmez. Ülke olarak yaşadığımız bu ekonomik sorunların en kısa sürede gerçekçi ve liyakate dayalı adımlarla çözülmesini temenni ediyorum. Unutmayalım ki güçlü toplum; sosyal refah seviyesi yüksek, bilinçli ve devlete dair güveni olan insanlardan oluşur. Güvensiz insan ise güvensiz toplum ve riskli adımların temelini atar.
Güven sahibi insan, güvenilir devlet, güvenilir toplum !...