Gazetecilik aynı gün içinde faklı farklı hayatlara temas eden bir meslek dalıdır. Şöyle ki bir gün içinde bir yerin açılış haberini yaparsınız ve 1 saat sonra bir cinayet ya da, bir kaza haberi yazarsınız. Dolayısıyla bazen birkaç saat içinde, bazen de, aynı gün içinde farklı farklı hayatlara temas eder ve her haberde ayrı ayrı hikâyelere ortak olursunuz. Haber ne olursa olsun amaç hep aynı olmalarıdır. Mühim olan yaptığınız işle objektif, tarafsız ve haksızlıkları gün yüzüne çıkarmak bir gazetecinin tek gayesi olmalı. Ben bu mesleğin henüz çok başında olduğum için bu konuda çok da öğüt verir yâda ders veriri nitelikte bir içerik vermeği çokta doğru görmüyorum ki bunu benden daha tecrübeli büyüklerimize bırakıyorum.
Burada sizlere daha çok bu meslekle nasıl tanıştığımı anlatmak isterim. Yaklaşık bundan iki yıl önce pandemi nedeniyle işsiz kalmam sonucu yakın bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine, bu işe başladım. Yaşantımın hiç bir alanında yer almayan gazetecilik, bana önceleri bir macera gibi gelse de, daha sonra bende bir tutku ve başarı mücadelesine dönüştü. Daha önce farklı meslek alanlarında çalıştım fakat bu mesleğin kıyısından ucundan hiç geçmedim; öyle ki değil gündemi takip etmeği ana haber bültenlerini bile izleyen biri değildim; fakat buna rağmen işe başladığım ilk zamanlarda, yaptığım iş hatalarına ve yanlışlara karşı sanki kırklık gazeteciymişim gibi gülüp dalga geçenler oldu yâda bilmiyorsan neden yapıyorsun diyenler ve yapılan her yanlışı bana maal etmeleri de cabası oldu.
Gazeteciliğe ilk başladığım günden beri ve şimdide sürekli karşılaştığım durum sağ kulvarda, sol kulvarda gazeteciliğimi sorgulanırmı dersiniz yoksa küçümsemelermi dersiniz hep devam ediyor. Ben bu meslekten ve bu camia da şunu iyi anladım, her zaman birileri konuşacak ve eleştiriler hep yapılacak fakat ona rağmen konuşanlara kulağımı tıkayacaktım, işime odaklanacaktım ve yoluma devam edecektim.
Gazetecilik hayatında henüz yolun başında olduğumu biliyorum ve bu meslek alanında daha öğrenmem gereken çok şey olduğunu da biliyorum; bunu tıpkı alfabenin 29 harfi gibi örnekleyebilirim 2 yıldan bu yana A,harfinden B harfine geçtim ve daha önümde öğrenmem gereken 27 harf var. Belki önümde uzun bir yol ve geçmem gereken mesafeler var. Başlamış olduğum bu yolda bana çok destek olan büyükleriminde hakklarının inkar edemem zira bana hep güç veren kişiler oldular.Özerimde emeği olan bu isimlerden daha öğreneceğim çok şey var ve onlar gibi olmama için daha çok çalışmam lazım; gerek masa başında ve gerekse sahalarda olsun daha çok emek vermem gerekiyor diye düşünüyorum. Buradan bir kez daha mesai arkadaşlarımın ve beraber sahaların tozunu dumanını yuttuğum çalışan gazetecilerin 10 Ocak Gazeteciler gününü kutlar ve tüm kötü eleştirilere rağmen, maddi yetersizliklere rağmen, tüm zorlu koşulara karşı sahalarda olmaya devam edeciğiz.
Güzel haberler vermek dileğiyle sevgiyle kalın.