Geçtiğimiz gün Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde, depremzedeleri ziyaret eden Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin oradaki depremzedelere “SESSİZLİK OLACAK” diye gürlemesi sizce mantıklı bir gürleme miydi?
Bir yanım evet diyor, ama bir yanım hayır asla! Kim olursa olsun bunu yapmaya hakkı yok diyor…
Bir toplum nasıl sessiz olacak ya da nasıl sessiz olabilir ki!
Birde sözlerine şöyle devam ediyor Bahçeli "Kimsenin sayın Cumhurbaşkanımızı ve yetkilileri böyle rahatsız etmeye hakkı yok. Sessizlik olacak, şunları dağıtın gitsin" diyor.
Eğer insanlar evini barkını, ailesini kaybetmiş ise hem benden hem sizden hem tüm insanlıktan da hesap sorabilir.
Yani demem o ki, insanları dağıtmak ve susturmak bana göre bir çözüm değildir.
Birde iktidara yakınlığıyla bilinen Maraş’ta bunu yapmak hiç etik değildir.
Halkı susturmaya çalışan Bahçeli’ye vatandaşlar hala devletini, Cumhurbaşkanı’nı sevdiğini ifade ederek "Sayın Devlet Bey, biz 2009'da Cumhurbaşkanımıza yaptık yapacağımızı. Memleket bitti. Halk göçüyor. Biz onun için çabalıyoruz, yoksa memleketimizi seviyoruz" demesi bile oradaki vatandaşların devletini nasıl sahiplendiğini gösteriyor.
Bir halk sessiz olamaz...
İçerisinde esip gürleyeni de olacak, alttan alanı da olacak, eleştireni de haklı bulanı da olacak.
Basit bir örnekle yazımı daha da aydınlatmak istiyorum değerli okuyucular; Normalde bir taziyeye gidildiğinde acılı olan taraf her kimse, onları olabildiğince alttan alırız, nede olsa acısı var deriz, fakat bizler o acıyı dinlemeyip insanlara esip gürlersek onlar bizi taziyelerinde barındırmaz kapı dışarı eder. İşte bu yüzden bazen de alttan almak gerekir.
Böyle acılı bir günde “Elbistan il olsun” diye pankart açıp slogan atmanın münasip olup olmadığı elbette tartışılır fakat hür toplumlarda böyle meşru talepleri “Sessizlik olacak” diyerek bastırmaya kalkışmak hiç doğru bir karar değildir.
İnsanlara verilen bir hakkı “Sessizlik olacak” diye kimse elinden alamaz.