Popülist siyasetin turizme etkisi

Türkiye'ye gelen turistlerin yüzde 90'ının CHP'li belediyelerin olduğu yerlere geliyor. Siyasal iktidarın yerel yönetimlere ayrım yapmadan her türlü desteği vermeye devam etmesi gerekir.   

Hotel by MFD Turizm Sektörünün Görünümü Raporu'na göre 2030'da 1 milyar 750 milyon turistin dünyayı gezeceği belirtiliyor. 

1. 1 milyar 750 milyon turistten kaçı Türkiye'ye gelecek?



2. Kaçı Antalya'yı, İstanbul'u, Ankara'yı, Adana'yı, Mersin'i, Mardin'i merak edecek?



3. Onlara Türkiye'yi merak etmeleri için hangi bilgileri, nasıl vereceğiz?

4. İnsanlar hangi gerekçeyle gelecekler?”



Rapora göre 1 milyar 750 milyon turistin sırasıyla İspanya, Fransa, Almanya, Japonya, ABD, İngiltere ve Avustralya'yı merak edecek. Türkiye 44. sırada yer alıyor. 



Neden Türkiye 44. sırada? Bütün uygarlıkların beşiğidir aslında Anadolu. İstanbul, 3 büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir metropol.

Demek ki bir eksiğimiz var. Geniş kitlelerde Türkiye'ye yönelik yeterli merak uyandırmış değiliz. O insanları Türkiye'ye çekmek hepimizin ortak görevi olmak zorunda.

Son yıllarda turizm krizlerle boğuşuyor. Her geçen yıl bir önceki yılı aratıyor. Rus turizmindeki kriz, Rusya'nın girdiği ekonomik darboğazdan başladı. Uçak krizi bunun tuzu biberi oldu. 

Tam Avrupa ile her şey yolunda derken, yaşanan siyasi krizler en fazla turizmi etkiledi.



Hollanda ile başlayan siyasi kriz Hollanda'dan gelen turist sayısını önemli oranda azalttı. Türkiye'de ve Hollanda'da seçimler bitti. Tam her şey yoluna girdi derken, bu sefer de Almanya ile kriz patlak verdi.

Avrupalı ne zaman bizim siyasilerle tartışmaya girse olan bizim turizm hareketine oluyor. Avrupalı hemen 'Türkiye'ye seyahat' uyarısı yayımlıyor.

Paris'e giden turist sayısı, Türkiye'ye gelen turist sayısından fazlaysa dönüp Paris'e bakmalıyız. Neden, ne eksiğimiz var?



Bir tanıtım sorunumuz var, bir güvenlik sorunumuz var. Bir başka sorunumuz var mı oturup masaya yatırmamız lazım. Çözümün önündeki en ciddi engelin de siyaset kurumu olduğunu herhalde hepimiz kabul ederiz.

Eğer siyaset kurumu, sektörün önündeki bütün engelleri kaldırabilirse, emin olun Türkiye bu konuda önemli bir dünya markası haline süratle gelir. Metropoller de yarışıyor artık. Her metropolün yerel yöneticisi 'En çok turist bana gelmeli, ben ağırlamalıyım. Benim kültürümü, onlar bilmeli ve görmeli.' diyor.



Turizmde genellikle şöyle anlıyoruz: Uçaklarla turistleri getiriyoruz, servis otobüslerine bindiriyoruz, beş yıldızlı otele götürüyoruz, otelde eğleniyorlar, 15 gün sonra bindiriyoruz otobüse tekrar getiriyoruz havaalanına, bindiriyoruz uçağa, kendi ülkelerine gidiyor.



Esnaf hiç bilmiyor, kentin haberi bile yok. Bu mudur turizm? Hayır.

Bunu en iyi turizmin aktörleri biliyor. Paris'te bir yıldızlı otele verilen para ile Türkiye'de 5 yıldızlı otele verilen ücret aşağı yukarı aynı.

2014 yılında her turist günde ortalama 820 dolar bırakırken, bugün 647 dolar bırakıyor. Bunun da oturulup düşünülmesi lazım.