Mutlu evlilik sırları

Hayat bir döngüden ibarettir. Önce Anneye, sonra Baba ve Aileye ardından da YAŞAMA

Uzun süren ilişkilerin, birbirlerine emek vermiş çiftlerin ve sağlıklı birey yetiştirmenin konusu insanın var olmasından itibaren gözdeliğini hep korumuş, yaşamın olmazsa olmazı haline gelmiştir.  İnsanın sosyal bir varlık olması, beraber yaşama ve beraber hareket etme ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. 



Son zamanlarda artan ihtiyaçlar, elde edilmek istenen statü ve özgür olma isteği kişinin vazgeçilmezleri arasında olunca aradaki dengeyi sağlamak bir hayli güç oluyor. Pandemi sürecinde evde geçirilen zamanın ilişkiyi zedelememek adına herkesin elinden gelenin fazlasını yaptığına inanıyorum.  Peki bundan sonra aradaki dengeyi nasıl sağlayabilirim?  Var olan güçlü bağı nasıl devam ettirebilirim?  Gibi Sorular aklınıza geldiyse gelin mutlu evlilik sırlarına beraber bakalım.



Kendinizi Hazır Hissedin 

Hazır olmanın en temel kuralı kendine güvenmekten geçer. Sorunsuz geçen bir hayat yoktur. Geçmişte birçok kez küçük büyük birtakım sorunlarla hepimiz baş başa kalmışızdır ve iyi veya kötü bir şekilde geçmiştir. Burada bize düşen görevlerden biri de geçmişte karşılaştığınız problemlerle başa çıkmaya çalışırken azminizi ve gücünüzü hatırlamak. 



Ruh Kadar Bedenin de İhtiyaçları Vardır 

Kişisel ihtiyaçlarınızı göz ardı etmeyin. Değişime açık olun. Kendinizi en mutlu hissettiğiniz anları yakalayın. Fotoğraflayın ve sonsuzlaştırın . Hepimizin galerisinde  ''Aaa burda çok güzel çıkmışım '' veya  ''çok güzel bakmışım '' dediği en az 5 tane fotoğrafı vardır. Peki tekrar öyle olmak için bir engel var mı? Unutmayın ki Uçaklardaki anonslarda bile 'Oksijen maskenizi önce kendinize, sonra çocuğunuza takın' diye bir cümle vardır.  Yani önce can sonra canan. 



Pozitif Olun 

Hiçbir birey kendisini kötü hissettiren ortamda olmak istemez. Dışlanmış, kırılmış bir o kadar da yabancılaşmış hisseder. Belki de algımız bizi yanıltıyor, olayları yanlış yorumluyor bu da bizi çıkmaza sokuyordur. İyi hissettiğiniz bir günde sakince  kalıp olayları   İrdelemekten çekinmeyin ve kendinize her zaman dürüst olun. Negatif düşünceleri uzaklaştırın. Kötü düşünce kötü enerji demektir. 



Empati Kurun

Empati kurmanın altın sorusu '' Onun yerinde ben olsaydım nasıl hissederdim? Kendinize bu sorunun cevabını aklınızda netleştirmek için zaman tanıyın. Eminim ki hissettikleriniz bir noktada kesişecektir.



Saygı duyun 

Bizden bir parça olan beş parmağımızın beşi, birbirine benzemezken insan insana nasıl benzesin? Evet bizler  anne babalarımızın genlerini taşıyabiliriz fakat biricik olduğumuzu sakın unutmayalım. Sizden önce bir hayatı olduğunu ve bu birliktelikte aynı derece de uyum sağlamaya çalıştığınızı göz ardı etmeyin.  Düşüncelerine, gülüşlerine, bazen komik bulmadığınız esprilerine, özel alanlarına, ailesine, çevresine veya yapmak istediği bir hayaline… Hoşgörü ya hepimiz için iyidir ya da hiçbirimiz için iyi değildir. 



Sevin

Fark ettiyseniz sevmekten önce saygı. Birini sevmek zorunda hissetmeyin fakat saygının kaybettikten sonra çok zor elde edileceğini de bilmenizi isterim.

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine sevmek sevilmek için çareler arayın demiş Hz. Mevlana. Sadece kaşını gözünü sevmek değil bahsettiğim. Huyunu sevin, karakterini sevin, size değer verişini sevin, size dokunuşunu sevin, Özel hissettiğiniz anları hatırlayın ve sevdiğinizi söylemekten asla çekinmeyin. Bazı yaralara tuz değil şifa olur. 

Değiştirmeye Çalışmayın 

İlişkiye başladığınız kişide aynı, ilişkiyi yürüttüğünüz kişi de. O zaten hep aynıydı değişmedi.... 



Hayatımız boyunca hep bir şeylerin hayalini kurarız. Bir arabanın bir işin veya yaşamak isteğimiz bir şehrin. Tıpkı hayatımızda olmasını istediğimiz kişi gibi. Yaptığımız en büyük yanlışlardan biri de olduğu gibi görememek. İlişkinin en başında karşımızdakine hayalimizdeki olmasını istediğimiz kriterleri onda görürüz ve olağanüstü anlamlar yükleriz. Bu yüklediğimiz anlamlar yanlış algılamamıza sebebiyet verir. Bir süre sonra bize nahoş veren duygular duyarsızlaşınca sen değiştin deriz. Hayır, o hep aynıydı. Değiştirmeye çalışmak ve değişmeyeceğini görmek sizi yorabilir. 



Paylaşmaktan Çekinmeyin  

Zaman zaman baş edemediğimiz konuları paylaşmak yerine içimize atmayı tercih ederiz. Kalıplaşmış duygulardan kaçının. Aman duymasın sonra yüzüme vurur, Aman bilmesin kızar, yok dilim kısa olur gibi düşüncelerden uzaklaşın. Hayatta herkesin   kendi yaşamında köklü izler bıraktığı tecrübeler mutlaka vardır. Hayat yoldaşın sana yük değil merhem olur. 



Merak edin ama çaktırmayın 

Bugün günün nasıl geçti? Sorusu iletişimin başladığı aynı zamanda onu önemsediğinizi gösteren ve gün içindeki yorgunluğu alan en saf, en gizli ama içi cevap dolu kutudur. Bugün neredeydin ! Kiminleydin! Demek yerine, bir cümleyle merakınızı giderin. Yani bir taşta iki kuş demek yanlış olmaz.



Sürpriz Yapın 

Sürprizler hayatınıza renk katar. Sürprizler onu önemsediğinizin eyleme dökülmüş halidir. Çok paranızın olmasına gerek yoktur. En sevdiği yemeği bilmek, en sevdiği rengi giymek ya da tuttuğu takımı hissettirmek. Küçük bir günaydın notu bile güne pozitif başlamanız için bir araçtır. Sık sık yapıp normalleştirmeyin ya da kızdığını düşünüp gönlünü almak için bu yolu seçmeyin. Gerçekten içinizden geldiği için yaparsanız samimimiyetiniz tavırlarınıza yansıyacaktır. Yeter ki nasıl mutlu olacağını bilin. 



Yorgunluğunu Hafifletin 



Günün sonunda birçoğumuz işlerimizden, günlük rutinlerimizden veya birikmiş sorunlardan yeterince yorulmuşuzdur. İhtiyacımız olan tek bir şey kalmıştır. ''Anlayış '' Hatırlatmak isterim ki; Güzel bir evlilik mücevher, Anlayışlı bir evlilik ise hazinedir.

 

Bu haftaki konumuzda birlikteliklerinize bir şans verip önce kendimiz olmayı sonra da çift olmayı hedefleme yolunda kapıları araladık. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.